Her büyük servetin ardında, büyük bir suç yatar.
Balzac
**
OLMAYANIN YARARI
tekerleğin göbeğini
otuz çubuk bölüşür
ortasındaki deliktir
onu yararlı kılan
*
bir testi yaparsın
çamurdan
içindeki boşluktur
onu yararlı kılan
*
pencereler kapılar
oyarsın odaya
oyuklardır
onu yararlı kılan
*
olandan kâr gelir
olmayandan yarar
Lao Tsu
**
otuz çubuk bölüşür
ortasındaki deliktir
onu yararlı kılan
*
bir testi yaparsın
çamurdan
içindeki boşluktur
onu yararlı kılan
*
pencereler kapılar
oyarsın odaya
oyuklardır
onu yararlı kılan
*
olandan kâr gelir
olmayandan yarar
Lao Tsu
**
HIRSIZLAR KASABASI
Bir kasabada her gün hava kararınca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş. Gün doğarken geri döndükleri her seferinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış. Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalarmış.*
*
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış. Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaz, evinde kalıp çalışırmış. Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş.
*
Bu durum böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış: "Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını engellemeye hakkın yok" demişler.
Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış. Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş. Her döndüğünde de evini soyulmuş bulurmuş. Sonuçta bir haftada, yiyecek içecek hiçbir şeyi kalmamış ve memleketini terk etmek zorunda kalmış.
*
Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar. Zamanla, zengin fakir ayrımı çoğalmış. Zenginler mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler kurmuşlar. Kendi mallarının çalınmasını da yasa dışı ilan etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hala serbestmiş. Bir süre geçtikten sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş. Çünkü, yoksulların çoğu ya açlıktan ölmüş ya da oraları terk edip gitmişler.Zenginler ve maaşlı soyguncular ortada soyacakları kimse kalmadığından servetlerini yavaş yavaş yitirmeye başlamışlar.
*
Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için oraları ilk terk eden
dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler. Sora sora nerede yaşadığını öğrenmişler. Evine gittiklerinde kapıda yazılı bir kağıt görmüşler.
dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler. Sora sora nerede yaşadığını öğrenmişler. Evine gittiklerinde kapıda yazılı bir kağıt görmüşler.
Kağıtta şunlar yazıyormuş:
"Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir..."
Gülsev Akın, DENİZCE