Quantcast
Channel: Briç Oyunu
Viewing all 588 articles
Browse latest View live

Masada Davranışlar Nasıl Olmalıdır?

$
0
0
                                                                                                              flickr

-  Bilgisizlik neden kötüdür?
- Cahil kişi güzellikten, iyilikten, akıldan yoksunken,
hepsinin kendisinde toplandığını sanır da ondan..
Platon - Şölen
**
DAL 
Dal sallanır ya
Uçunca kuşlar,
Sallandı içimdeki mavi çizgi,
Konan bir sevgi var.
*
Nasıl yağarsa yağsın
Yağmurla kar,
Papatya dimdik,
Direnişinde sevgim var.
 *
Yüreğim karmakarışık,
Hem geniş hem dar,
Sen uzakken bile,
Seven yakınlığın var.
 *
Saklar çoğaltır seni
Bu küçücük nar,
Bir tanesiydi sevmek,
Şimdi bin tanesi var...
Fazıl Hüsnü Dağlarca
**
MASADA DAVRANIŞLAR NASIL OLMALIDIR?
Briç masasına oturan herkes eğlenceli vakit geçirmek ve briçten keyif almak ister. Bu hususun sağlanması, oyunu oynayan ve seyreden kişilerin davranışlarına bağlıdır. Uygun davranışlar sergilemek, bricin keyfini artırırken, oyuncunun kalitesi hakkında da gerçek ipuçları verecektir.
Masada
1. Temiz ve iyi bir kıyafet, sizin imajınızı yükseltirken masadaki dostlarınızın size olan saygısını artıracaktır.
2. Sandalyede dik oturulmalı, geriye ya da yana kaykılmamalı ve bacak bacak üstüne atılmamalıdır.
3. Nezaket ve hoşgörü iyi bricin esasıdır. Rakiplere ve ortağa davranışlar görgü kurallarına uygun olmalıdır.
4. Brice yeni başlayanların rahatlaması, sağlanır. Tecrübesizlikleri hissettirilmez, hataları abartılmaz.
5. Sevimli, ilgili ve masaya değer verdiğini belli  eden bir yüz ifadesi taşınmalı, asık bir suratla masada oturulmamalıdır.
6. Kartlar dağıtılma işi bittikten sonra ele alınmalı ve düzenle yerleştirilmelidir. Artırmalar ya da oyun esnasında ilk plânda görünmeyen, bir başkasının altına saklanmış bir kartın sonradan ortaya çıkışı hoş olmayan durumlara neden olabilir.
7. Eldeki kartların rakipler tarafından görünmesini engellemek için kartlar gövdeye yakın ve yüksekçe tutulmalıdır. Brice yeni başlayanlar, nedense kartlarını çok aşağıda ve önde, adeta herkesten yardım istercesine açıkta tutarlar.
8. Briç masasında sessizlik esastır. Gereksiz konuşmalar, sohbetler yapılmaz.
9. Yüksek sesle konuşulmamalıdır, asla  bağırılmamalıdır.
10. Masayı neşelendirici, atmosferi değiştirici şakaların zararı yoktur.
11. Oyun başlarken rakipleri selamlamak, kısaca hâl ve hatır sormak adettir.
12. Oyuna kesintisiz ilgi gösterilmelidir. Seyircilerle konuşmaya dalmak, oyun/briç harici işlerle ilgilenmek iyi değildir.
13.Çok acil olmadıkça oyunu terk etmek ya da sigara içmek benzeri bahanelerle masadan ayrılmak hoş değildir.
14. Masada (konuşurken ve oynarken) başkalarının zamanını çalmamaya dikkat edilmelidir. Dağıtılan kartlar süratle ele alınmalı, hızla yerleştirilmeli, el değerlendirmesi için makul bir süre düşünüldükten sonra en kısa zamanda ilk kartın açılışı (lead) yapılarak oyun başlatılmalıdır.
15. Masada dikkat dağıtıcı eylemler yapılmaz. Briç harici bir başka konuyla uğraşılmaz, örneğin yemek yenilmez.

Artırmalar sürerken
1.Bir konuşma, sadece seviye ve rengi tanımlayan 2 kelimeden meydana gelir; 1 Trefli, 2 Karo gibi. Denominasyon (renk) yerine kabul edilmiş Trefli, Karo, Kör, Pik ve NT kelimelerinden bir başkası, örneğin sinek, kupa ya da maça gibi kelimelerin kullanılması hoş değildir.
2.Konuşmalar, normal ses tonu ve vurgusuyla yapılır. Söylenen kelimelere kuvvet ya da zayıflık anlamı kazandırmak amacıyla sesin tonu ya da kelimenin vurgusu alçaltılıp yükseltilemez. Örneğin 1 Trefli denir, 1 Treeefliii şeklinde kelimeler uzatılmaz.
3.Konuşmalar, yan masalardan duyulmayacak ses tonuyla yapılmalıdır. Bu amaçla konuşma kutuları (Bidding Box) mutlaka temin edilmeli ve kullanılmalıdır.
4.Ortağın ya da rakiplerin konuşmalarına karşı mimikler gösterilmez, ne anlamda olursa olsun vücut dili kullanılmaz (memnuniyet, onay, red, kuvvet, zayıflık v.b.). Rakibin açtığı renk sizde 8 adet ise aşırı sevinç gösterilmez ve oyunun sonucunu belirtici küçümseyici ifadeler takınılmaz.
5.Ortağa asla bağırılmaz, konuşmaları hatalı olsa dahi rakiplerin yanında ortağı tenkit edici konuşmalar yapılmaz.
6.Rakiplerin konuşmalarına ve oyununa karışılmaz.
7.Öğrenmek için bir konu sorulmadıkça, ders verircesine bilgiçlik taslanmamalıdır.
8.Konuşmalar sürerken eli zayıf ya da kuvvetli göstermek amacıyla uzun sürelerle düşünülerek oyunun hızı ve akışı (tempo) değiştirilmez.
9.Gereksiz, yersiz ve anlamsız ve de en kötüsü ortağı ikaz edici ya da ona bilgi aktarıcı anlamda sorular sormak hoş değildir.

Oynarken
1.Kartlar masaya yavaşça konur. Kartlar ses çıkartarak veya omuz seviyesinden sertçe vurarak oynanmaz.
2.Masa yumruklanmaz.
3.Oyun sırası gelmeden bir kart ele alınmaz.
4.Yer (Dummy) oyucusu, yerinden kalkmaz ve diğer ellere bakmaz.
5.Elde belirli bir kartın varlığını ima edercesine düşünüyormuşçasına tavır takınılmaz. Olabildiğince aynı süratte (tempo) oynamak gerekir.
6.Oyun bitince ortağın o eldeki oyun şekli tenkit edilmez. El bitmiştir ve o eldeki olaylar geride kalmıştır. Yeni elde yeni oyuna yoğunlaşmak gerekir. Ortağın eksiklikleri özel ortamlarda yapacağınız antrenman seanslarında kırıcı olmadan dile getirilmelidir.
7.Masada briç eli sonrası konuşmalar (post-mortem) iyi değildir, yapılmamalıdır.
8.Briç maçı sonlanınca briç ekibiyle (ortakla) bir araya gelmek ve oyunda karşılaşılmış enteresan elleri gözden geçirmek, gözden kaçan hususları pekiştirmek, rakiplerin sistem ve oyun şekillerini irdelemek iyidir.
9.Briç maçı sonrasında civardaki tecrübeli oyuncuların görüşlerine başvurmakta hiçbir mahzur yoktur.

Seyirciler
1.Seyirci sadece tek bir oyuncunun elini seyredebilir.
2.Seyirci konuşmalara ya da oyuna karışamaz, akıl veremez, önerilerde bulunamaz.
3.Seyirci oyun ya da konuşmalar esnasında eğilerek ya da yerinden kalkarak diğer oyuncuların ellerine bakamaz.
4.Seyirci masaya oturunca hangi takımın seyircisi olduğunu beyan eder. Seyircinin yapacağı hatalar nedeniyle takımına ceza verilebilir.
“emin yaykın, sorularda briç”


Zararlı Sevgi

$
0
0

İnternetten tanıştığın biriyle yaptığın buluşmalar McDonalds menüleri gibi.
Fotoğrafta daha büyük ve daha lezzetli görünüyorlar. 
Ne zaman biriyle buluşsam, Big Mac'te yaşadığım aldatmacanın aynısını yaşıyorum. 
“martin, piktobet”
**
ISSIZ
özlem, eskiten acı
zaman ölüm ve yaşam
içimin uslanmaz sarkacı
*
aklımda mührü gözlerinin
içimde nar çiçeği anılar
canıma batıyor bu cam kırıkları
 *
ben sana aynaydım sen bana su
ah şimdi günlerim
ürkek serçe uykusu
 *
ok gibi atıyorum seni
her gün kendimden biraz daha uzağa
ne yapsam sana varıyor yollarım
 *
ses yoktur uyuduğun sularda
renkler silinmiş, susturulmuştur her türkü
nasıl da üşütür bizi yalnızlık
 *
gel içimin saatini yeniden kur
ikimiz için başka rüya bulalım
orada ölümün rüzgarı esmesin hiç
 *
senin olduğun yerden doğar
esrik bir düşün en güzel günü
bilirim yıldızları söndürür terk etmenin hüznü  
Aslı Durak
**
ZARARLI SEVGİ
Zaman zaman gazetelerde yer alır, sevgilisiyle barışmak isteği geri çevrilince, bana yar olmayanı kimseye yar etmem deyip kurşunladı tarzında haberler. Peki bu nasıl bir sevgidir ki sevdiğine zarar vermek duygusu, kendisine zarar vermek dahil tüm duygularını bastırıyor ve öldürmeye kadar giden bir süreci başlatıyor.
*
Briçte güzel bir el gelmesi gibi, bu eli bizim oynamamız lazım diye düşünüyorsunuz ama rakipler sizi rahat bırakmıyor, ortaktan da destek yok, kendi başınıza üç seviyesine kadar kompetisyonu sürdürüyorsunuz ama rakibin kozu sizden büyük ve onlar da üçe çıkıyorlar, bu bahçe benim bahçem sizin burada ne işiniz var diyerek kontr atıyorsunuz ve yapıyorlar!

*
Türklerde sevmek duygusuyla sahiplenmek duygusu birbirlerine çok yakın iki duygu galiba. Sevdiğimizi aynı zamanda bizim malımız zannediyoruz, malımız elimizden gittiği zaman da tüm düşünce sistemimiz bir elektrik kontağıyla devreden çıkıyor.
*
Briçte kazanmanın formülü kazanamıyorsan en az kaybetmekle ölçülür. Karar verme sürecinde kimi zaman yalnız kazanmayı değil en az kaybetmeyi hedeflemek gerekir. Gelen el rakipler için şanslı bir durum gösteriyorsa, bu elde bir şeyler kazanmamız, hanemize sayı yazmamız mümkün değilse rakibin hanesine en küçük sayıyı yazdırmak uzun vadeli başarının temelidir. Bunu iyi becerenler briçte üst sıralarda yer alırlar.
28 Ekim 2007  Faik Falay, Cumhuriyet, kısaltılmıştır.

Başarısızlığın Nedenleri

$
0
0
                                                                                                     flickr 
GEL GÖR  Kİ...
Baba oğul birlikte dünyanın sayılı büyük akvaryumlarından birine gittiler.
Sırasıyla pencerelerden deniz canlılarını seyrettiler.
Küçüğünden büyüğüne, sakininden, saldırganına çeşit çeşit canlılar gördüler.

İsimlerini okudular, cisimlerine şaştılar.
Derken... "Dünyanın en vahşi hayvanı" yazan sonuncu pencereye geldiler.
Ve iyiden iyiye merak ettiler.
Pencereye dayandılar, baktılar, baktılar.
Önce pek bir şey göremediler! Sanki karanlık gibiydi camlar.
Pencerede kendi yüzlerini gördüklerinde... hafifçe ürperdiler...
Yaşamlarını gözden geçirmek üzere usulca evlerine gittiler!
Denizce
**
BU RÜZGAR
Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek.
Gökte bulut, suda yelken, dalda çiçek.
Bir gün, bir gün var ki, günden güne gerçek,
Çatır çatır servi, çıtır çıtır böcek.
Çek ciğerlerine, bir nefes daha çek,
Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek...
Ziya Osman Saba

**
BAŞARISIZLIĞIN NEDENLERİ
1.Kötü kalıtımsal geçmiş
Bu durumda yapacak bir şey yoktur.
2. Amaç eksikliği
Kesin bir amacı olmayanlar için başarı ümidi yoktur.
3. Sıradanlığın üzerine çıkma hırsı yetersizliği
Hayatta ilerlemeyi bile istemeyecek kadar ilgisiz olanlara önerilebilecek bir şey yoktur.
4.  Yetersiz eğitim
En eğitimli kişiler, kendilerini eğiten kişilerdir. Bir insanı eğitimli yapmak için üniversite derecesinden çok daha fazlası gerekir. Eğitim fazla bilgiden değil, etkin ve ısrarlı bir şekilde uygulanan bilgiden oluşmaktadır.
5. Yetersiz disiplin
Disiplin kendi kendini kontrol ile gelir. Bu da demektir ki, insan bütün olumsuz özelliklerini kontrol etmeyi bilmelidir. Aynanın karşısına geçerek en iyi arkadaşınızı ve en kötü düşmanınızı aynı anda görebilirsiniz.
6. Sağlığın kötü olması
Bu durumda çalışmak için sağlığın düzelmesini beklemek gerekir. Aksi taktirde iyiyi yapmak isterken kötüye daha yakın olursunuz.
7. Çocukluktaki elverişsiz çevre etkileri
Bazen gerçekten kötü etkiler bırakabilir.
Ama aşılması için bir psikiyatristin desteği faydalı olabilir
8. Erteleme
En yaygın başarısızlık nedenlerinden biridir. Çoğumuz önemli bir şeyi yapmak için "doğru zamanı" bekliyoruzdur. Aman beklemeyin; çünkü zaman hiç "doğru" olmayacaktır. Bulunduğunuz yerden başlayın ve elinizin altında hangi araç varsa onunla çalışın. Unutmayın, yol boyunca daha iyi araçlar bulursunuz.
9. Israr etmeme
Çoğumuz başladığımız her şeyde iyi başlayıcılar, ama kötü tamamlayıcılarızdır. Israrcılığı parolası haline getiren bir insan, "eski dostu" olan başarısızlığın sonunda yorulup uzaklaştığını görür. Başarısızlık, ısrarcılıkla başa çıkamaz.
10. Olumsuz kişilik
Olumsuz kişiliği ile diğerlerinin nefretini kazanan kişi için hiçbir başarı umudu yoktur.
11. Cinsel isteğin kontrol edilememesi
Bu enerji insanları harekete sürükleyen en güçlü uyarandır. Heyecanların en güçlüsü olduğu için dönüştürme yoluyla kontrol edilmeli ve başka kanallara yöneltilmelidir.
12. Kontrolsüz arzu
Karşılığı olmayan bir konuda kontrolsüz olarak duyulan arzu ve hırs, insana yanlış yaptırır.
13. İyi belirlenmemiş karar gücü eksikliği
Başarıya ulaşanlar bir an önce karar verir. Ancak kararlarını değiştirecek olurlarsa bunu çok yavaş yaparlar.
14. Korkular
İnsanın güncel hayatta karşısına çıkan altı temel korkudan biri ya da daha fazlası, başarısızlığın anahtarıdır.
15. Evlilikte yanlış eş seçimi
Başarısız bir özel hayat, ister istemez iş hayatını da etkiler.
16. Aşırı tedbirli olmak
Riske girmeyen insanlar, genellikle diğerlerinin seçiminden arta kalanla yetinmek zorunda kalırlar. Aşırı tedbir de tedbirsizlik kadar kötüdür. Her ikisi de uzak durulması gereken aşırılıklardır. Hayatın kendisi şans ögeleriyle doludur.
17. İş hayatında yanlış ortak seçimi
En çok yakın bağlantılar kurduğumuz kişileri taklit etmeye değecek birini seçmek daha doğru olur.
18. Batıl inanç ve önyargı
Bir tür korkudur. Ayrıca cahillik işaretidir. Başarılı insanlar açık fikirlidir ve hiçbir şeyden korkmazlar.
19. Yanlış iş seçimi
Kendine uygun olmayan ya da sevmediği bir işi yapan insan için başarı sadece rüyalarındadır.
20. Çaba yoğunluğu eksikliği
Bir amaç sadece uğrunda çabalayanlar için başarı getirir.
21. Savurganlık
Savurgan insan başarılı olamaz. Çünkü daima yoksulluk korkusuyla yaşarlar. Kişisel hizmet pazarlamasındaki bankadaki para insana cesaret verir.
22. İstek eksikliği
İsteği olmayan kişi ikna edici olamaz.
23. Hoşgörüsüzlük
Hoşgörüsüzlük, insanın artık bilgi almayı bıraktığını gösterir. En zararlı şekilleri, dinsel, ırksal ve siyasal fikir farklılıklarına karşı gösterilenidir.
24. Ölçüsüzlük
En yıkıcı aşırıya kaçma şekilleri yeme, içme ve cinsel faaliyetlerle ilgili olanıdır. Bunların herhangi birinde ölçüsüzlük başarı için ölümcüldür.
25. İşbirliği yapma yetersizliği
Takım çalışmasını bilmeyen ve işini paylaşamayanlar için başarısızlık tanıdık hale getirir
26. Çaba göstermeden elde edilen güç
Çabuk zenginlik, yoksulluktan çok daha tehlikelidir.
27. Kasıtlı sahtekarlık
Unutmamak gerekir ki, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. "Al takke ver külah" mantığının sökmediği yerde demir parmaklıklar başlar.
28. Kendini beğenme ve kibir
"Ben iyiyim" diyen kişi için başarı ancak Kaf Dağı'nın ardındadır. Ve ona orayı kendisinden daha iyi bir bilenden başkası gösteremez.
29. Düşünmek yerine tahmin etme
Rakamlar bazen insan zekasının çok ötesindedir. "Bu böyle olur" değil, "Bunu böyle yaptığım takdirde bunu elde ederim" diye düşünmek gerekir.
30. Sermaye yetersizliği
Hatalarını örten, işlerinde kendilerini taşıyacak yeterli sermayeye sahip olmayanlar için başarısızlık yaygındır.
31. Diğer
“denizce”

Duplike Briç

$
0
0
                                                                                                fineartamerika
Kişi, bütün gün ne düşünüyorsa odur.
Ralph Waldo Emerson
**
YAĞMURUN ELLERİ

Küçücük bir bakışın
Çözer beni kolayca
Kenetlenmiş yapraklar gibi
Sımsıkı kapanmış olsam
*
Yaprak yaprak açtırırsın
İlkyaz nasıl açtırırsa
İlk gülünü gizem dolu
Hünerli bir dokunuşla
*
Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur
Bütün güllerden derin
Bir sesi var gözlerinin
*
Baş edilmez o gergin
Kırılganlığınla senin
Her solukta sonsuzluk
Ve ölüm…
e.e.Cummings, Türkçesi: Barış Pirhasan
**
DUPLİKE BRİÇ

DUPLİKE BRİÇ’İN FARKI NEDİR?
Duplike briçte oyunun kendisi sizin de bildiğiniz briç oyunundan farklı değildir. Normal briç oyununuzu oynarsınız. Ancak oyunun sonunda skor, aldığınız TOPLAM PUANLAR’la değil de, performansınızı başkalarınınki ile mukayese imkanı veren ve MATCHPOINT (MP) tabir edilen değişik bir puan türü ile ölçülür.

Oyuna duplike (duplicate) denmesinin sebebi sizin oynadığınız elin, aynı anda ve benzer şartlarda, başka masalarda da oynanacak (ya da oynanıyor) olmasındandır. Rober bricinde oyunda kazanmanız, büyük ölçüde size dağıtılacak yüksek puanlı ellerin sayısına bağlıdır. Duplike briçte ise zaferi sadece gelen iyi ellerin size sağladığı avantaj değil, bütün ellerde göstereceğiniz (mukayeseli) deklarasyon ve oynama ustalığınız belirler.
Duplike briçte ustalaştıkça, bu müsabaka şekline daha fazla uyum sağlayacak stratejiler geliştirebilirsiniz.
*
DUPLİKE BRİÇ TURNUVALARINDA “HAREKET”
Ortağınızla birlikte bir duplike briç turnuvasına katılırsanız, size bir masa numarası ve bir yön (Kuzey-Güney veya Doğu-Batı) verilecektir. Salondaki masalarda her masanın numarası belirtilmiş ve yönler işaretlenmiş olacaktır. Size bir de “müsabık çift” numarası verilecektir.

3 ile 6 masa aralığında bir turnuva HOWELLadı verilen bir dolaşım tekniği ile oynanır. Çiftler verilecek dolaşım kağıtlarına göre haraket edecektir. Çift numarası yine bu dolaşım kağıdında belirtilmiştir.

7 ve daha fazla masalı turnuvalarda MITCHELLdolaşım tekniğini uygulamak daha pratiktir. Bu dolaşım tekniğinde çift numaranız oyuna başladığınız masanın numarasıdır. Eğer Kuzey-Güney oynuyorsanız, turnuva boyunca başladığınız masada kalırsınız. İlk Doğu-Batı çifti ile 2−4 arası el oynadıktan sonra, rakipleriniz ve oynamanız gereken eller değişir ve turnuvanın yeni bir turu başlar. Eğer turnuvaya Doğu-Batı çifti olarak başladınızsa, her tur bitiminde bir üst numaralı masaya gideceksiniz demektir. O masada oynadığınız boardlar ise bir alt numarlı masaya gidecektir. Bunu sağlamak sabit oturacak olan Kuzey-Güney çiftinin görevidir.
Bir duplike briç turnuvasında genellikle 5−13 çifte karşı 20−28 değişik el oynarsınız. Oyuncuların masalar arasındaki hareketleri konusunda ön bilgi sahibi olmanıza gerek yoktur. Turnuva Direktörü hem oyuncuların hem de ellerin masalar arasındaki hareketlerini yönetir. Bütün yapmanız gereken masanıza gelen rakiplerle, masada bulacağınız elleri oynamaktan ibarettir.
*
FİNAL SKORLARIN HESAPLANMASI
Turnuva bitince, gezici skor kartlarındaki kayıtlar kullanılarak, her el için müsabık çiftlerin kazandığı MP’ler hesaplanır. Her elde daha yüksek puan aldığınız rakip çift başına (1), aynı puanı aldığınız rakip çift başına da (1/2) MP kazanırsınız. 7 masalık bir turnuvada, herhangi bir elden kazanabileceğiniz maksimum puan 6’dır (yendiğiniz her rakip çift için 1 puan)… masa puan averajı ise 3 puan olur.

Sizin aldığınız sonuçlar sadece sizinle aynı elleri, sizinle aynı yönde oturarak oynayan diğer çiftlerin aldıkları neticelerle karşılaştırılır.
*
Puanlama bitince, Direktör her çiftin aldığı MP’leri toplar ve çiftleri aldıkları toplam puan sayılarına göre sıralar.
Eğer 7 masalık bir turnuvada toplam 28 el oynadıysanız, turnuvanın averaj MP skoru 84’ dür (=3X28). Oyuncular bu averaj skoru “%50 oyun” tabir ederler: eğer siz %60’ı yakaladınızsa turnuvayı kazanmış olma şansınız çok yüksektir: %55 genellikle bir ikincilik veya üçüncülük getirir.
 “ferudun cangurus- ankerium.com”

Dano DE FALCO

$
0
0
                                                                                                                         flickr

Güler  yüz
Aristoteles ders esnasında öğrencilerinden birine konuyu en ince ayrıntısına kadar
izah ettikten sonra:
-Anladın mı? diye sorar.
-Evet, der öğrencisi.
Aristoteles:
-Ama sende anladığına dair bir işaret göremiyorum.
-O işaret nedir diye sorar öğrenci.
-Güler yüz evladım güler yüz. Anlamış olsaydın sevinirdin.
felsefe kulübü
**
SEN VE GÖKYÜZÜ
 
Bir güzelim sensin, bir de gökyüzü,
Gerisi denizler ötesi, hepsi.
Gökyüzüyüm gündüzüyle, gecesiyle,
Sen güzelim aşkıyla, neşesiyle
Uyumlu, esgin, el ele, ikiniz,
Mutlarla bezer, gönendirirsiniz
Ömrümü, kıyısında bir akşamın.
*
Bu kutlu anlarında yaşamamın
Solumayı bile unutuyorum;
Sanki ölümsüzlüğü tutuyorum!
Ya o gökyüzü; öylesine mavi
Üstümüzde, öylesine ebedi
O gökyüzü ve öylesine gerçek;
Büyük, büyük, büyük, kocaman çiçek...

Ahmet Muhip Dıranas
**

DANO DE FALCO
En iyi İtalyan briç oyuncularından biri. Bilgisayar şirketi yöneticisi.
Rovetta Bergamo' da 1943 yılında doğdu.  Soldano Padua'da yaşıyor.
5 kez 1973- 1974- 1979- 1999-2001  dünya şampiyonu oldu.
Dano DE FALCO, efsanevi Mavi Takım  üyesiydi.
İki kez  Avrupa Şampiyonasını ikinci sırada tamamladı.
Olimpiyat  2000 de bir gümüş madalya, Kış Olimpiyat Oyunları 'nda bir bronz madalya kazandı.
1997 yılında Şampiyonlar Kupası ilk Dünya Ulus ötesi Takımlar birinciliğini  kazandı.
6 Açık Takım Şampiyonası ve 6  İtalya kupası kazandı.
Dünya Grand Master ünvanı vardır.
Bbo niki: smispi
Kaynak: infobridge.it

Hırsızlar Kasabası

$
0
0

Her büyük servetin ardında, büyük bir suç yatar.
Balzac
**
OLMAYANIN YARARI
tekerleğin göbeğini
otuz çubuk bölüşür
ortasındaki deliktir
onu yararlı kılan
*
bir testi yaparsın
çamurdan
içindeki boşluktur
onu yararlı kılan
*
pencereler kapılar
oyarsın odaya
oyuklardır
onu yararlı kılan
*
olandan  kâr gelir
olmayandan yarar
Lao Tsu
**
HIRSIZLAR KASABASI
Bir kasabada her gün hava kararınca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş. Gün doğarken geri döndükleri her seferinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış. Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalarmış.*
*
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış. Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaz, evinde kalıp çalışırmış. Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş.
*
Bu durum böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış: "Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını engellemeye hakkın yok" demişler.
Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış. Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş. Her döndüğünde de evini soyulmuş bulurmuş. Sonuçta bir haftada, yiyecek içecek hiçbir şeyi kalmamış ve memleketini terk etmek zorunda kalmış.
*
Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar. Zamanla, zengin fakir ayrımı çoğalmış. Zenginler mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler kurmuşlar. Kendi mallarının çalınmasını da yasa dışı ilan etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hala serbestmiş. Bir süre geçtikten sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş. Çünkü, yoksulların çoğu ya açlıktan ölmüş ya da oraları terk edip gitmişler.Zenginler ve maaşlı soyguncular ortada soyacakları kimse kalmadığından servetlerini yavaş yavaş yitirmeye başlamışlar.
*
Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için oraları ilk terk eden
dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler. Sora sora nerede yaşadığını öğrenmişler. Evine gittiklerinde kapıda yazılı bir kağıt görmüşler.
Kağıtta şunlar yazıyormuş:
"Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir..."
Gülsev Akın, DENİZCE

Çıraklıktan Ustalığa Geçiş

$
0
0
                                                                                                         flickr
Yetişkin her insanın içinde
oyun oynamak isteyen bir çocuk saklıdır.
Friedrich Nietzsche

**
GÜNÜN İÇİNDEKİ
Bu bağışlanmak isteği de
Nerden çıktı şimdi?
Cam gerisinde bir başına,
Şu kumrunun gözleri,
Yeşille karmakarışık,
Bir türlü anlayamıyorum..
 *
Bu bağışlanmak isteği de
Nerden çıktı şimdi?
Bir ömür boyu
Birbirimizi görmediğimiz
Bu güzel başım
Ve sanki bir inada
Yürütüp getirdiğim bu ayaklar
Ve nedense her sarhoşluğumda
Bakıp da özür dilediğim bu ellerim
Bugün benden ayrı ve uzak
Ve güzel güneşe gülüyorlar.
Fena yakalandım bu sabah
Göğün mavisine...

Müştak Erenus
**
ÇIRAKLIKTAN USTALIĞA GEÇİŞ
Nehir kenarında bir kavak ağacı varmış. 10 yılda epey gelişmiş.
O  bahar yanında bir kabak çiçeğinin açtığını görmüş, Her gün kabak çiçeğini izliyormuş.
Bir kaç ayda kabak çiçeği hızla büyümüş ve kavak ağacının boyuna ulaşmış.
Kabak çiçeği  kavak ağacına bakarak ‘senin on küsur yılda geldiğin yere ben 3-4 ayda geldim işte’ diye  övünürmüş.
Sonunda yaz geçmiş, sonbahar bitmiş, kış gelmiş.  Kabak da ömrünün sonuna varmış.
*
Bu yıl Avrupa şampiyonasında açık takımlarda İtalya 20. defa şampiyon oldu. İtalya’nın 2. maçı bizim takımlaydı. Süleyman Kolata – İsmail Kandemir’e karşı Norberto Bocchi ile oynayan Agustin Madala diye genç bir çocuktu. Garozzo zamanından kalma dostum Dano de Falco’ya sordum kim bu genç diye. ‘1988 doğumlu, çok iyi bir briççi olacak ‘dedi. ‘Geleceğin Belladonna’sı bu olacak’ diye ekledi. Çeşitli maçlarda çocuğu izledim inanılmaz disiplinli ve düzgün oynuyordu.
*
Türkiye’de gençleri gençlerle eşleştiriyoruz. Dünyada özel yetenekli gençleri bir eksper yanına alır,  onun çıraklıktan kalfalığa, oradan da ustalığa geçişini sağlar. Bugün briç dünyasının tepesindeki kişilerden olan Amerikalı Bob Hamman’ı zayıf iki majörü icad eden Schenken yetiştirmişti. İtalyan Garozzo günümüzün İtalyan oyuncularının çoğunu yetiştiren, modern İtalyan oyun sistemlerini oluşturan ustadır. Tarihimizde de değişik zanaat ustaları kendi alanlarında ilgilenen gençleri yatiştirmeyi yaşam hedefleri olarak kabul ederlerdi. O sayede pek çok usta yetişti. Tabii bu çalışmalarda çırak olan kişi ustanın stilini benimsemesi, oyun tekniğini kavraması, ustanın iç sesinin ne zaman, ne söylediğini,  neden söylediğini kavraması gerekir. Bütün bunlar biraz zaman alacaktır.
*
Bana acı veren bizdeki bazı gençlerin kabak çiçeği olmaları, gerekli zamana pek sıcak bakmayıp, ben yetiştim, artık ustayım diye davranmaya başlamalarıdır.25 Temmuz 2010
Faik Falay, Cumhuriyet

Agustin Madala

$
0
0
                                                                                                                    flickr

BRİÇ DERSİ MERAKLILARINA!
İnsanlar,
etraflarında kendilerinden çok şey bilen birilerinin olmasından hoşlanmazlar.
Bu onları kızdırır.
Sen konuşuyorsun diye de değişmezler.
Kendilerinin istemesi gerekir bunu.
Öğrenmek istemedikleri zaman  çeneni tutmaktan
ya da onlar gibi konuşmaktan başka bir şey yapamazsın.
Harper Lee - Bülbülü Öldürmek, felsefe kulübü
**
BİR RÜYÂNIN ŞARKISI
Ayakta durdum bir kez bir gecenin rüyâsında
Tek başına, büyülü bir ağaçlığın ışığında,
Ruh kadar derin düşlerin içinde birdenbire açılan karanfiller gibi;
Ve Gerçeğin hayaletleri şarkı söyleyen kuşlardı,
Ve Aşkın hayaletleri ışıldayan yıldızlardı
Ve Barışın hayaletleri akan akarsulardı
O büyülü ağaçlıkta uykunun diyarında.
*
O sihirli korunun ışığında tek başına,
Hissettim Aşkın hayaletlerinden inen yıldızları
Toplanan ve parıldayan benim narin gençliğimin etrafında,
Ve işittim Gerçeğin hayaletlerinin şarkılarını;
Bastırmak için hasretimi büktüm kendimi alçakta
Akan Barışın hayaletlerinden akarsuların yanında
O büyülü ağaçlıkta uykunun diyarında.

Sarojini Naidu, çeviren: Vehbi Taşar
**


AGUSTIN MADALA
Agustin Madala, briç camiasının 1987 doğumlu parlayan starı. Arjantin doğumlu olan Agustin, şu an eşi ve kızı ile İtalya'da yaşamaktadır. Zeka pırıltıları, 5 yaşında satranç öğrenmesi ile fark edilmiştir. 7 yaşında geldiğinde ise, bir briç eğitmeni olan babası, Agustin'e briç öğretmeye başlamıştır. 9 yaşında, yerel bir turnuvada 6. lık elde ederek, gelecekte neler yapacağını belli etmiştir. Öğrencilik döneminde, org, flüt ve gitar çalmayı da öğrenen Agustin'in bir matematik profesörü olan annesi, bir gün Agustin'in öğretmenine "bu çocuğu hiç ödev yaparken görmüyorum" demiş ve öğretmeni ona "bu normal, zira ödevleri tahtaya yazdığım sırada Agustin hepsini bitirmiş oluyor" şeklinde cevap vermiş.
*
Madala, ilköğretim döneminde haftada 2-3 kez briç oynamasına rağmen birkaç ulusal turnuva şampiyonluğu kazanmayı başarmıştır. 12 yaşında ise, Güney Amerika Açık İkili'de ikincilik elde ederek ilk uluslararası başarısını da kazanmıştır. 14 yaşında Arjantin Milli Takımı'nı Bermuda Bowl'da temsil etmesi teklif edilmişse de kişisel nedenlerden ötürü bunu reddetmiştir. Fakat 15 yaşında, dünya şampiyonalarında oynayan en genç briç oyuncusu ünvanını kazanmıştır. 2004'te, İstanbul'da ilk olimpiyat mücadelesine çıkmıştır. Geçen yıllardaki üstün başarıları pek çok uluslararası müsabakada kendisine madalyalar getirmiştir.
*
Agustin, son olarak 2012 Avrupa Açık Takımlar Şampiyonasında bronz madalyayı elde etti. İtalyanlar, ona "Sihirbaz Agustin" diyor.
*
http://www.infobridge.it/Campioni_MadalaA.htm
Çevirip düzenleyen: Barlas İşbaşar

Şiar Yalçın

$
0
0
                                                                                                      fineartamerica
Yaşamınızdaki her sorun,
içinde bir armağan saklar!
Richard Bach
**
GECEDE
Kararmaya durdu mu ortalıklar
Büyük mor bir ışık yalın kat yüreğinde
Oysa birçokları yalnız gecede
Yaşar en ışıksız yerini bölünerek
Unuttuğu bir şey vardır başkalarının
Oysa bir yerlerde hepsini duyar
Üşür gecelerden bir ince yürek ..
*
Ama dağ başında bir yalnız diken
Ama tepelerde iri bir rüzgar
Yaşamazlar birçokları gecede
Karanlık gölgeler düşer yollara
Sonra geçip bütün korkulardan, karanlıklardan
Yiğitçe karşı koyar da bir ince yürek
Yansıyan duru ışıklar gibi iyimserliği
Geçer uzak güneşlerden, sulardan...
Ülkü TAMER

**
OSMAN ŞİAR YALÇIN
Seksenli yılların ortasında üniversite öğrencisiyken “briç”e merak sarmıştım, Dört yıl boyunca neredeyse kahveden hiç çıkmadım. Okula sadece sağdan soldan ders notu toplamak ve sınava girmek için gidiyordum.
Ne yalan söyleyeyim, “king” ya da “üç-beş-sekiz” gibi oyunların müdavimiyken briçten acayip korkardım. Aman şöyle zor bir oyundur, böyle çetrefil bir iştir, herkes oynayamaz, falan.  Ne var yani, briç işte, atla deve değil ya! Elinde kâğıt tutabiliyorsan, kamyon şoförleri gibi uzunca bir süre oturabiliyorsan senden âlâ “briççi” mi olur?  Bu özelliklerine bir de muhakeme gücünü ve briç adabını eklersen, hah işte o en güzeli.
*
Bunları niye mi söylüyorum, korkmayın diye; briç öyle öğrenmesi çok zor bir oyun değildir. Bir gün, üç beş arkadaş kahvede boş boş otururken bizimkilerden biri, “Hadi gelin size briç öğreteyim” dedi. Yarım saat sonra kendimizi briç masasında bulduk. Kafa göz yara yara briç oynadık. ama bir şey başka türlü nasıl öğrenilir, Zaten kozun ne olduğunu kavrarsanız, hiç korkmayın, gerisi çorap söküğü gibi gelir.
*
İşte böyle başladı briç tutkusu. Kahve kapanıncaya dek briç masasından kalkmazdık. Hatta kendi aramızda takım maçları yapmaya, ufak çaplı ikili turnuvalar düzenlemeye bile başlamıştık. Ama en güzeli de briç muhabbetiydi; saatlerce hiç bıkıp usanmadan bir el üzerine konuşuyorduk.
Pazar günlerini iple çekerdik. Şiar Yalçın’ın Cumhuriyet Pazar Eki’nde bir briç köşesi vardı, müptelasıydık. Problemlerin başlıkları divan edebiyatından bir dize olurdu genellikle. O problemleri çözmek bazen saatlerimi alırdı. 52 kâğıdı masaya yayar, o çetin cevizi kırmaya çalışırdım. Eğer biz çaylaklar yer oyunumuzu ve savunmamızı biraz geliştirebildiysek, Şiar Yalçın’ın sayesindedir bu.
*
Yine de kahve briçiydi oynadığımız. Yani konuşmalarımız tam bir felaketti. Elimizi anlatmanın yolunu bilmediğimiz için sürekli çuvallıyor, yanlış kontratlarla uğraşmak zorunda kalıyorduk. Eğer konuşmalarınız kötüyse yer oyununuz istediğiniz kadar iyi olsun, briçte şuradan şuraya gidemezsiniz. Bizimkisi tam bir ‘saldım çayıra gerisini mevlam kayıra’ briçiydi. Deklarasyon bilgimiz kıttı, hatta hiç yok denecek kadar azdı. Cahil cesareti işte, ağlanacak halimize bakmadan bir de takım kurup dörtlü takım maçlarına gitmeye başladık; amatör bir takımın Süper Lig’de oynaması gibi bir şeydi bu.
*
Sürekli yenilip kahveye dönüyorduk. Bir seferinde masamızdaki yaşlı bir kibitzer (briç sözlüğümde seyirci demek) şaşırtıcı bir biçimde maç boyunca hiçbir şeye maydanoz olmadı.  Bilenler bilir, briçte yancılık yapan adamların çeneleri hiç kapanmaz, “Ya öyle mi oynanır, senin elin karo mu çıkar” türünden gıcık  laflarla oyuncuların sinirini bozarlar. Gündelik briçin tadı tuzu işte bu kibitzerlerdir,  O adam bir kez ağzını açtı, o da maç sonunda: “Çocuklar yarım asırdan beri briç oynarım, kusura bakmayın ama sizin kadar kötü deklere veren başka bir takım görmedim.”
*
Yerden göğe kadar haklıydı. Usta oyuncular ellerini çok güzel anlatıyorlardı, çünkü ortak bir sistemleri vardı. Kulaktan dolma bilgilerle peynir gemisi yürümüyordu. Ne yazık ki, hiç kaynak kitap yoktu. Bu alanda Türkiye tam bir çöldü. İşte tam bu sırada Şiar Yalçın, gene imdadımıza yetişti; onun Fransızcadan çevirdiği Beşli Majör kitabını okuduk da yol yordam öğrendik, dörtlü takımlar liginde maç kazanır hale geldik.
*
Şiar Yalçın’ın hakkı ödenmez. Türkiye’de briçin yayılıp sevilmesinde onun payı çok büyüktür. Edwin Kantar, Michel Lebel, Pierre Jais, Terence Reese gibi şampiyonların, Hugh Kelsey gibi büyük briç yazarlarının eserlerini dilimize kazandırması briçimize yaptığı en büyük hizmetti. Bir köy okulunda kütüphane kuran kişidir Şiar Yalçın. Onun ektiği tohumlar en sonunda yeşerdi de, son yıllarda briççilerimiz uluslararası arenalarda önemli başarılar kazandılar.
Heykeli dikilecek bir diğer isim de Erdal Sidar’dır; bu sinir küpü adam, onca imkânsızlıklara rağmen yıllarca dünyanın en iyi briç dergilerinden birini çıkardı. Ona da sağlık, afiyet diliyorum. Briç tarihimizin en büyük kahramanlarından biridir.
Fikret Doğan "Şiar Yalçın"
Zafer Ulusakarya nın bloğundan, kısaltılmıştır.
**
Cumhuriyet Gazetesi’nden:
Şiar Yalçın
25 Ekim 1924, İstanbul doğumlu olan Şiar Yalçın, ilkokulu yine bu kentte English High School’da, lise öğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı. 1949 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun alan Yalçın, bir süre Pınarhisar ilçesinde hâkimlik yaptı. Doktora öğrenimi için Paris’e giden ve beş yıl Fransa’da kalan Yalçın, yurda dönüşünde sekiz yıl süreyle İstanbul, Finike, Koyulhisar ve Kemah’ta savcılık yaptı.
*
1970 yılında, Akşam Gazetesi’nde yayımlanan yazılarından dolayı politika ile uğraştığı gerekçesiyle Yüksek Savcılar Kurulu kararıyla meslekten çıkarılan Yalçın, bir süre TRT’de çevirmen olarak çalıştı. 12 Mart döneminde tutuklanmasının ardından da bu görevine son verildi. Yalçın’ın yayınlanmış 50 kadar çevirisi bulunuyor. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ile biraz da İtalyanca, Almanca, Latince ve Farsça bilen Yalçın; satranç, briç ve bulmacaya olan ilgisiyle tanınıyordu. Yalçın, briç konusunda Türkiye’nin önde gelen isimler arasında gösteriliyor.
*
Şiar Yalçın, bir dönem Cumhuriyet Gazetesi’nin pazar ekinde briç köşesi de hazırladı. Yalçın’ın briçle ilgili “A’ dan Z’ye Briç”, “Briçinizi Sınayın”, “Süper Beşli Majör”, “Şlem (Bütün Briççiler İçin)” ve “Yeni Beşli Majör” adlı kitapları bulunuyor. Türkçeye verdiği önem ve bu konudaki yazılarıyla da dikkat çeken Yalçın, “Doğru Türkçe” isimli bir de kitap kaleme aldı.

Marion Michielsen

$
0
0
                                                                                                               flickr

Ne iyiler her zaman iyilik yapar
Ne kötüler her zaman kötülük,
Ne doğru söyleyenler her zaman doğru söyler,
Ne yalan söyleyenler hep yalan.
Bertolt Brecht
***
DEFNE ORMANI
Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri
İçin felsefe yapıyorlardı, çünkü
Ekmeklerini köleler veriyordu onlara;
Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için
Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini
Köle sahipleri veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya..
*
Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü
Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
Felsefe veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya..
*
Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin
Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin
Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
Ekmeğin sahipsiz felsefesini
Felsefenin sahipsiz ekmeği.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Hala yeşil bir defne ormanı altında...
Melih Cevdet Anday

***
MARION MICHIELSEN


MarionMichielsen
Rotterdam- Hollanda

AnakulübüBBNijmegen, BC DeLombard
MarionMichielsenRotterdam'dabir hukuk öğrencisi.
13yaşındayken, 1998 yılındabriçoynamaya başladı..
*
2005 yılında Açık AvrupaŞampiyonası  karmatakımlardabronz madalya kazandı.
BirAvrupa Şampiyonası'ndamadalyakazananen gençoyuncu oldu.
2006 yılında Dünya Şampiyonası’ndaHollanda kadınekibinde yer aldı.
*
2007 yılındaAvrupa GençlikTakım Şampiyonası’nda altın madalya kazandı.
Kaynak:

Roman Key Card Blackwood (RKCB)

$
0
0
                                                                                                     
Değiştirilemeyen bir düzen kötü bir düzendir.
Publius Syrus

**
KIRIK DEĞİRMEN
 
Bir içimin alacakaranlığında dayanmak meselesi,
Bir bu fena İstanbul akşamını yaşamak
Nice odaların kapanmış penceresi
Gene bana iniyor yalnızlığıma sığınmak.

Gene benim, şimdi tek başına, sonra beraber.
Bir yanım mağrur sağlam, bir yanım gücüme gider.
Bir yanımda karşı koyma, bir yanımda ezilmeler.
İkili tutkular gibi canıma okuyacak.

Her şeyler devam eder bu bildiğim gidişte.
Evli evine giderken yolcu yoluna.
Ne rüzgârlar yapacağını yapmış ki bana
Kırık değirmenler gibiyim, dönemiyorum işte...

Şükran Kurdakul

**
ROMAN KEY CART BLACKWOOD (RKCB)     
Şilem oynayabilmek için gereken ikinci şart rakibin iki farklı renkten iki hazır lövesi yani iki Ası olmadığını bilmektir. Bu konvansiyon bu soruyu cevaplandırmak için vardır. Oyuncular arasında “As sorma” olarak adlandırılır fakat koz renginizin Ruası da As kadar önemli bir kart olduğu için (koz Ruası empasına şlem oynamak iyi değildir) toplam 5 As olduğu düşünülür ve bu kartlara Key-card adı verilir.
   *        
Bu konvansiyon şlem oynama kararını verdikten sonra kullanılmalıdır. Toplam güç hakkında kararsız bir oyuncunun key-card sorması kararsızlığını yok etmez. Bu sebeple şlem konuşmalarında bu adıma gelene kadar oyuncuların bilgi alışverişlerini sağlıklı yapmış olmaları gerekir. Toplam güç hakkında soru işareti taşımayan bir oyuncunun key-card sorabilmesi için bütün kontrollerin tamam olduğunu bilmesi gerekir. Çok sıkışık durumlarda kontrollerin tamam olup olmadığını öğrenemiyorsak genel kuvvete güvenip risk alınabilir. Ayrıca key-card soran oyuncunun kendi elinde kozları Trefl ise en az 3 key-card ve Koz Damı, kozları Karo ise en az 3 key-card, kozları Kör ise en az 1 key-card ve Koz Damı, kozları Pik ise en az 1 key-card olması şarttır. Çünkü gelen cevap yüzünden rakipte 2 key-card varken şlem oynamak zorunda kalabilirsiniz. Bu kural, deklarasyon sizi RKCB yapmaya mecbur bıraktı ise ve ortakta çok fazla puan olduğunu biliyorsanız yıkılabilir. Ayrıca key-card soran oyuncuda hiçbir renk şikan olamaz çünkü gelen cevap key-card adedini belirtir, hangi renkte key-card olduğunu bilemezsiniz. Ortakta şikan olan rengin Ası mı yoksa diğer renklerin Ası mı olduğunu öğrenemeyeceğiniz için bu konvansiyon işe yaramaz.
*
Key-card sorabilmek için;

-Kontrollerin eksik olmaması gerekir
-Soran kişinin elinde koza göre yeterli sayıda key-card olması gerekir
-Soran oyuncuda şikan olmaması gerekir.

Key-card sorusu 4NT deklaresi ile yapılır. Biliyorsunuz ki 4NT’yi şu ana kadar kantitatif (sanzatudan şilem daveti) bir deklare olarak yorumlamıştık. Peki 4NT ne zaman kantitatif ne zaman key-card sorusu olur?
   *        
4NT deklaresinin ne zaman kantitatif olduğunu bilmemiz sorumuzu cevaplandıracaktır. 4NT deklaresi, son verilen deklare Sanzatu ise, 4.renk yapıldıktan sonra 3.turda söylenmişse Stayman ya da transfer konvansiyonu sonrası deklare edilmişse kantitatiftir. Diğer bütün durumlarda 4NT Key-card sorusudur. Eğer kozda anlaşılmamışsa son rengin koz olduğu kabul edilir.

4NT Key-card sorusuna cevaplar

5♣                   0 veya 3 Key-card (Koz Damı belirsiz)
5                    1 veya 4 Key-card (Koz Damı belirsiz)
5                   2 veya 5 Key-card ve Koz Damı yok
5♠                    2 veya 5 Key-card ve Koz Damı var

Şilem oynamak (6 seviyesi) için ya beş key-card tamam olmalıdır ki bu durumda koz damının olup olmaması önemli değildir ya da bir key-card rakiplerde ise o zaman koz damı mutlaka sizin takımda olmalıdır.
   *        
Grand-şilem oynamak için ise beş key-card ve koz damının olduğu kesinleşmeli VE oyunculardan birinin ortağından öğrendiği kartlarla 13 löveyi alacağını anormal durumlar dışında sayabilmesi gerekir.
   *        
Gördüğünüz gibi şilem oynayabilmek için bir key-card rakipte ise koz damının yeri önem kazanır. Eğer araştırmayı yapan oyuncu koz damına sahip değilse ve ortağı RKCB kullanıldığında 5Trefl veya 5Karo cevabı verirse koz Damının yerini hala bilemez. Eğer soruşturan oyuncu koz Damının yerini merak ediyorsa RKCB cevabının bir üst deklaresi ile ortağına koz damına sahip olup olmadığını sorar. Fakat bunu yaparken, o soru için kullandığı deklarenin anlaştıkları koz rengine rast gelmemesine dikkat etmelidir. Çünkü o zaman son deklare bir soru olmak yerine karar anlamı taşır.

1                    2
3                   4
4                    4NT
5                   5                               koz Dam sorusudur

1                    2
3                   4
4                    4NT
5                    5                               koz olduğu için karardır
                        5                               mecburen koz Dam sorar

Son örnekte koz Damının grand-şlem için olduğuna dikkat!
*
Ortağınız koz Damı sorduğunda negatif cevap ilk fırsatta kozu söylemektir. Eğer elinizde koz Damı varsa bu bilgi ile birlikte soruşturma yapan ortağınız belki grand-şlem araştırması da yapacaktır diye ekstra bilgiler verirsiniz. Bu sebeple koz Damı sorusuna pozitif cevap verecek oyuncu koz haricindeki renklerde Ruası olup olmadığına bakar. Eğer koz Damı ile birlikte bir Ruası varsa o Ruanın rengini söyler, eğer koz Damı ile birlikte iki Ruaya sahip ise Ruası olmayan rengi söyler ve eğer koz Damı var ama hiç Ruası yoksa kendi kozlarından şlem söyler (eğer 5 seviyesinde durma şansı varsa) veya 5NT der (5 seviyesinde oynama şansları kalmamışsa).

            1♠                    4♠       
            4NT                 5
            5                   6♣                   pozitif ve ♣ rua veya + rua
                                   6                    pozitif ve ♦ rua veya ♣+ rua
                                   6                   pozitif ve ♥ rua veya ♣+ rua
                                    6♠                   pozitif ama Rua yok
                                   5NT                pozitif ama Rua yok (7 isteği)
                                   5♠                   negatif

Koz Damı ile ilgili en önemli bilgilerden biri toplam 10 koz ile koz Damı yoksa bile varmış gibi davranılması gerektiğidir.
    *       
Araştırmanın son etabı ise Rua sorusudur. Bu soru sadece grand-şlem için yapılır. Bu sebeple beş key-card ve koz Damının olduğu bilinmeli ve grand-şlem ümidi taşınmalıdır. Rua sormak için kullanılan deklare 5NT’dir. Bu deklarenin Rua sorusu anlamı taşıması için önce RKCB konvansiyonunun kullanılmış olması gerekir, aksi takdirde 5NT başka bir konvansiyon anlamı taşıyacaktır.
    *       
Rua sorusunun cevapları koz Damı sorusuna pozitif cevap verirken Ruaları anlatış şeklimiz ile aynıdır. Yani bir Rua varsa o Ruanın rengi söylenir, iki Rua ile olmayan Ruanın rengi söylenir, hiç Rua yoksa koz deklare edilir. Eğer ortağınız Rua sormuşsa ve sizde üç Ruanın hepsi varsa (hiç Ruası olmadan grand-şilem ile ilgilenmek pek karşılaşılmasa da) grand-şilem deklare etmelisiniz. Ayrıca Rua sorusuna en az beş kartlı kapalı (hepsini alacağınız) veya ortağın gösterdikleri ile kapalı hale gelen bir yan renginiz varsa yine Rua sorusuna cevap vermeden grandşlem deklare etmelisiniz çünkü bütün kayıplar o renge kaçılacaktır.
“erdinc erbil”

Konser Adabı

$
0
0

Birkaç Briç Terimi
WBF :World Bridge Federation :Dünya Briç Federasyonu .
ACBL:American Contract Bridge League.Amerikan Kontrat Briç Ligi
EBL: Avrupa Briç Federasyonu
Book: Dekleran tarafından alınan ilk altı el. Arttırma konuşmalarıyla book un değeri de yükselir.
Balanced :Dengeli .
Partaj:Belli bir rengin rakiplerde eşit dağılımı
Perdan: Kayıp kağıt

Yarım Tutuş: Açış rengi majörse  cevapçının elinde bu renkten 3 kart bulunması.
Açış rengi minörse cevapçının elinde bu renkten 5 kart bulunması durumu.
Tam Tutuş: Açış rengi majörse cevapçının elinde bu renkten 4 kart bulunması.
Açış rengi minörse cevapçının elinde bu renkten 6 kart bulunması durumu.
Ekspas: Atılan empasın tutmaması üzerine kozla çakmak.
Apel : Sinyal.
Defos : Kağıt yemek.
Yankı(Echo) :Çift sayıda kağıtla büyük-küçük oynamak.
Reverse : Ucuz rengin pahalı renkten önce konusulması.
Bien : Tam.
Endikasyon : Bütün renklerin eşit dağılımı.
Antre: Alıcı kağıt.
Sur table: Batarı olmayan
Discarding : Kâğıt kaçmak.
Tricks :Alınan her bir eldir.
Preemptive Bid :Baraj Açışı ya da baraj araya girişi, baraj konuşması.
Raise :Ortağın renginin seviyesini yükseltmek, destek.
***
ŞİİR EL SALLAR
Karşıyaka’da bir martı
gagaladı körfezde gümüşi maviliği.
Ve kanadına topladı
Bir balığın diş izlerini.
Ebem kuşağının tüm renkleri ışıdı gözlerinde…
*
İki göz ucu
soyundu yeni bir aşka
Bostancı vapurunda.
Bir çay, bir çay daha…
Günü birlik ayrılıklar eklenince hüzünlere
başlamamış sevdalar
üşüdü gözyaşlarında…
*
Karşıyaka’da
şiir bir martı kanadında,
el salladı Attila İlhan’a,
ilk dizesi yazılmamış beklerken
dil ucunda
Ali Gençli
**
KONSER ADABI
Canlı Konserin Keyfi Nasıl Çıkarılır?
Canlı müzik dinlemek insanın başına gelebilecek en zevkli deneyimlerden biridir. Müzik harikadır, harika hissettirir ve siz müzisyenleri bu müziği yaratırken izleme şansını elde edersiniz. Hangi müzik türünü seviyorsanız sevin mutlaka canlı dinlemeye çalışın.

Göreviniz oldukça basittir:
Müzikten etkilenip  zevk  almak.  İşte bu. Hepsi  bu  kadar.
*
Siz kendinize özgü bir birey olduğunuz için, hayat tecrübeniz zevkleriniz ayrı olduğu için, doğal olarak müzik sizi diğer insanları etkilediğinden daha farklı etkileyecektir. Sizin duygularınızı, düşüncelerinizi, ruhunuzu, bedeninizi etkileyebilir. Aynı müzik sizi her seferinde farklı şekillerde etkileyebilir.
*
Müziğin görevi, tepkileri tetiklemek, yansımaları davet etmek, duyguları uyandırmak, hafızaları canlandırmak ve kalbinize hitap etmektir. O yüzden bırakın kendinizi müzikten zevk alın.
Tabi ki müzik bilginiz ve tecrübeniz zevk almanızı etkileyecektir. Eğer müzik hakkında bir şeyler öğrenmek daha çok zevk almanızı sağlıyorsa o zaman daha çok öğrenin.
*
Klasik müzik konserlerinin harika ve gizemli olmasını sağlayan özelliğin herkesin aynı anda müzikten zevk alıp etkilenmesidir. Sahnedeki herkes ve tüm dinleyiciler, her biri kendine has şekilde olmak üzere aynı tecrübeyi paylaşır. Hemen her konser çeşidinde insanlar parça bitimlerinde alkışlarlar, ama klasik müzikte tüm bir parçanın bitimine kadar beklemeniz gerekmektedir. Konser süreleri çeşit çeşittir, ama çoğunlukla doksan dakikayla iki saat arası sürer.
Konser Usulleri Kılavuzu
Müzik devam ederken,
1.Sessiz olun.
2.Hareket etmeyin.
3.Tüm parça bitene kadar alkışlamayın.
Temel düşünce dinleyicilerin, müziğe odaklanmak için, birbirlerine yardımcı olmalarında yatmaktadır. Gürültü yapmak veya etrafta dolaşmak sadece dinleyicileri değil müzisyenleri de rahatsız eder.
Rahatsız Edici Sesler
Konuşmak, fısıldaşmak, öksürmek, koltuk gıcırdatmak.
Çanta açmak, bozuk paralarla oynamak.
Herhangi bir şeyin paketini açmak.
Programla oynamak.
“Şşşş” demek.
Alarmlı saatler ve cep telefonları ( lütfen kapatın!)
Klasik müzikte keyfini çıkarabileceğiniz şeyler
Ruh halleri ve hisler
Sesin yüksekliği ve yumuşaklığı
Farklı  hızlar
Enstrümanların sesleri
Melodiler
Ritimler
Değişiklikler ve dönüşümler
Güzel performans
Harekete geçen anılar
Daha önceden duyulmuş bir şeyin hatırlanması
Akla gelen görüntüler
Ya sıkılırsam?
Merak etmeyin, hepimizin başına gelebilecek bir şeydir bu.  Eğer başınıza böyle bir şey gelirse, sadece dikkatinizi yukarda saydığımız müzikten zevk almanızı sağlayacak bir noktada sabitleştirmeye çalışın.
Ya konseri beğenmezsem?
Konserin her anını beğenmenizi kimse sizden bekleyemez. Unutmayın sizin göreviniz etkilenmek, her şeyi beğenmek değil. Sadece müziğin size sunabileceği şeylerden etkilenmeye bakın.
Konser türleri:
Resital, genellikle tek bir müzisyenin sahne almasından oluşur.
Oda Müziği, küçük bir grup müzisyenin şef olmadan sahne almasıdır.
Oda Orkestrası, on ila kırk kişi arasında değişen küçük bir orkestradır.
Senfoni Orkestrası (veya Filarmoni Orkestrası), seksen veya daha fazla kişiden oluşan geniş bir orkestradır.
Pop Konserleri, popüler müzik konserleridir.
Kıyafet Seçimi
Genellikle istediğinizi giyebilirsiniz. Her çeşit kıyafette giyinmiş birçok insana rastlayacaksınız, o yüzden ne giyerseniz giyin sorun olmayacaktır. Eğer bu konuda endişeniz varsa, bir toplantıya veya en iyisi bir düğüne giderken ne giyiyorsanız onu giyin, sonuçta konser de bir çeşit kutlamadır onun için neşeli bir şeyler giyin. Ağır parfüm kullanmayın.
Dakik Olmak
Zamanında orda olmak zorundasınız. Eğer geç kalırsanız konsere ara verilene kadar içeri alınmazsınız.
Peki Ya Çocuklar?
Konserler herkes için değildir. Nasıl davranmaları gerektiğini bilecek yaşa gelene kadar onları evde bırakın. Konser boyunca fotoğraf çekmek veya kayıt yapmak yasaktır. “Kısaltılmıştır, kaynak: klasikmuzik.org,    Beethovenlives.net”

Multy İki Karo

$
0
0
                                                                                                                    flickr

Artık yaşamınızı kabul etmek ve
şu sözleri söyleme cesaretini bulmak zorundasınız:
'işte seçimimi yaptım!'.
İnsan ruhu, yaptığı seçimlerle belirlenir.
Nietzsche Ağladığında - İrvin Yalom, felsefe kulübü
**
ŞİMDİ DEĞİL, SONRA
Ürperen sokakları süpüren tipide
Yürürken hızlı,
Şimdi değil, sonra.
Vurur yüzünüze aralık kapımdan
Bir garip yaz sıcaklığı.

Bir an durursunuz beklemiyor gibi bunu,
İçeriye girseniz,
Şimdi değil, sonra.
Yaşamak telâşı çekip götürür sizi
Esen soğuk rüzgârda.

Şimdi değil, sonra
Bakarsınız yaşamak bir gün bırakıverir
Sizi benim yollara.
Bir zamanlar kayıtsız önünden geçtiğiniz
Eski kapı,
Çıkar sisler içinden karşınıza açık.
Sahi,
İçerde
Sizin de
Hayatınız vardı.

Ve ancak o zaman anlarsınız
Yıllar önce gösterdiğimi kışı.

Yazdı,
Şimdi değil, sonra...
Behçet Necatigil

**
MULTİ 2 KARO VE GELİŞMELERİ
1. 6-10 Puan, 6’lı zayıf 2 kör veya zayıf 2 pik açışıdır. Yanda 4’lü bir majör olmamalıdır. 5’li bir minör olmamalıdır.
2. 20-21 puan ve 5332, 6322 dengeli veya yarı dengeli ellerle yapılır.
3. 19-21 puan 4441 ellerle de oynayanlar vardır. Gelişimini bilmek gerekir.
Multi 2 karo açışına cevaplar:
- 2♥:  Relay (röle)zayıf el, kozun körse pas geç pikse düzelt.
- 2♠:  Kısa piki olan körü beğenen el. Açış zayıf pik ise pas, kör ise 3♥ de, bana bırak.
- 2NT:  Forsing majör renklere tutuş varsa az puan yoksa 16+ puanla yapılır.
- 3♣ 3♦:  6+ kaliteli rengi olan, majör oynamak istemeyen ve 2NT diyemeyen bir el, açan zayıfsa pas der kuvvetliyse 3NT der.
- 3♥: Blokatif. Her iki majöre de 3+ tutuşu ve dengesiz dağılımı olan bir el. Pas ya da düzelt.
- 4♣: Rengini bana transfer et, karo ile köre, kör ile pike transfer edilir.
- 4♦:  Rengin her neyse söyle oyna, bütün sorumluluk senin!
- 4♥:  Pas geç veya düzelt. Two way olarak oynanır. Güçlü bir el de olabilir, zayıf bir el de.
**
2♦                    2♥        xxx      Böyle bir elle, zayıf el sadece 2♥ röle pas/düzelt.
                                   Ax
                                   Rxxx
                                   Dxxx

2♦                    2♠        x          veya    x          İkinci el biraz daha kuvvetli ama koz pikse
                                   Rxxx               ADxx
                                   Rxxx               AVxxx
                                   Vxxx               Axx

2♦                    2NT     ARx                Kozu öğrenmek gerek ya da belki de transfer…
                                   Dxx
                                   ADxxx
                                   xx
**
AÇANIN REBİDLERİ
2♦                    2♥
2♠:  zayıf pikler
2NT: güçlü el
**
2♦                    2NT               
3♣:  6–8, körler                    
3♦:  6–8, pikler
3♥:  9–10, körler
3♠:  9–10, pikler
3NT:  20–21
6–8, 9–10 konuşmalarını ters oynayanlar da vardır.
**
MULTİ 2 KARO AÇIŞINA RAKİP MÜDAHALE EDERSE
1. Rakip Dbl derse, konuşmalar bozulmadan devam eder.
2. Rakip renkle araya girerse 2♥ ve 2♠ konuşmaları ortadan kalkar. 2NT ve 3 seviyesindeki konuşmalar etkilenmeden devam eder.
3. Rakip 2 seviyesinde araya girdiyse cevapçının dbl’ı negatiftir. Açanın rengi ise açan pas geçer yoksa rengini söyler. Araya giriş rengi 3 seviyesinde ise dbl cezadır.
4. Renkle müdahaleye cevapçı pas geçmişse, açan kontur atıyorsa, eli güçlü demektir. Bu durumda cevapçı:
a. Ceza için pas geçebilir.
b. Zon yapacak eli varsa, 4karo ile köre, 4 kör ile pike transfer eder.
c. Durdurucusu varsa 3Nt der.
d. Dengesiz eli varsa da oynamak için söyler.
**
MULTİ 2 KARO AÇIŞINA MÜDAHALELER
Multicinin eli belli değildir.
İfade edilemeyecek bir elle önce rakipleri dinleyip sonra müdahale edilmelidir.
İkinci ve 4. pozisyonda şöyle müdahalede bulunabiliriz:
2♥:  11–16, 5+ kör
2♠:  11–16, 5+ pik
2NT:  15–17, dengeli el, 1NT açacak el olarak tanımlanır. 2NT diyenin ortağı NT açılmış gibi devam eder.
3♣:  12–16, 6+ kaliteli trefller
3♦:  12–16, 6+  kaliteli karolar
3♥:  6–10, 7’li kör, puanlar körde olursa iyi olur yoksa sizi oyarlar daha sonra da ortak oyar.
3♠: Aynı uygulama pik için de geçerlidir.
DBL:  2. pozisyonda take-out konturudur, ortada renk yoktur. 13-16 ile yukarıdaki deklarelerden birini veremeyen bir el veya 17+ puanı olan herhangi bir el.
4. pozisyonda ise uyandırma konturudur.
Rakibin rengini söylemek, rakibin rengi belli iken cue bid, belli değilken ise natureldir.
“koycegizbric”

Konvansiyon Kartı

$
0
0
                                                                                                              flickr
Arkadaşlık aşktan daha zordur.
Çünkü daha uzun sürer…
Harry Truman
**
MERHAMET
Sana yolculuğu anlattım
Geliyorum dedin.
Ölümü anlattım sana
Kurban olurum sana dedin.
Senin için şiir yazmaya
kalemim yok dedim,
al uzun süredir dudaklarımı boyamadığım
rujum burada işte dedin.
Kağıt nerede? diye sordum
çantanı aralayıp baktın
ve yok dedin.
Ceplerimi aradım
ve yok dedim!
Bir şey demedin… sessizce
uzattın ağzını
ve dudaklarını
senin için iki dize yazdım.
Hîwa Kader (d.1964, Süleymaniye), çeviren: İsmail Haydar Aksoy

**

KONVANSİYON KARTI (CONVENTION CARD – CC) 


Rober bricinde olduğu gibi, duplike briçde de eşler arasında değişik deklarasyon stilleri kullanılabilir ve bazı deklarelerin özel manaları olabilir. Rakipleriniz arasında böyle özel manalı deklareler varsa, sizin onlardan haberdar edilmeniz gerekir. Bu bilgi alışverişini kolaylaştırmak için her duplike briç çifti kendi deklarasyon sistem (ve özelliklerini) özet olarak açıklayan bir “Konvansiyon Kartı” doldurmak zorundadır.

Konvansiyon Kartının asıl amacı, rakiplerinize ortağınızla kullandığınız deklarasyon sistemini açıklamak olmakla beraber, turnuvadan önce ortağınızla oturup böyle bir kartı hazırlamanız sizin içinde iyi bir turnuva öncesi hazırlığı olacaktır. Oyun sırasında, rakiplerinizin herhangi bir deklaresinin ne anlama geldiğinden emin olamazsanız, konvansiyon kartlarına bakabilirsiniz. Örneğin 1NT’yi kaç puanla açtıkları (normalde 16−18, ama bugünlerde 15−17 daha popüler oluyor gibi), zayıf veya kuvvetli 2 açış tercihlerini, negatif Kontr vs. gibi konvansiyonlardan hangilerini kullandıklarını kartlarında görebilirsiniz.

Kartlarda bir çift arasında olabilecek tüm özel anlaşmaların belirtilebileceği yerler vardır. Standart olmayan deklarelere (artificial bids) ait kısımlar kırmızı harfler ile yazılmıştır, ve bu tür deklareler verdiklerinde rakipleriniz sizi uyarmak (Alert!) zorundadırlar. Temel Goren sistemi ile oynayan çiftler, muhtemelen bu kırmızı alanları hiç kullanmayacaklardır.
Boş konvansiyon kartlarını kulüpten temin edebilirsiniz. Eğer temel Standart Amerikan sistemi kullanıyorsanız, kartın doldurmanız gerekecek olan kısımları şöyle sıralanabilir:
A. NT AÇIŞ DEKLARELERİ: 1, 2 ve 3 NT açışları için kullandığınız puan aralıklarını belirtiniz. STAYMAN kullanıyorsanız “2 Trefl forsing” kutusuna bir X işareti koyunuz.

B.  MAJÖR KOZ AÇIŞLARI:Eğer 5’li majör oynuyorsanız, “1 Kör − 1 Pik, 4’lü major” bölümünde “asla” veya “nadiren” şıklarını işaretleyiniz. Eğer ortağınızın kozunda sıçrayarak (1 Kör − 3 Kör) cevap vermeniz forsing ise “sıçrama” kısmında “forsing” şıkkını, eğer sıçrayarak verdiğiniz cevap sadece bir davet (10−11 puan) ise “limit” şıkkını işaretleyiniz.

C.  MİNÖR KOZ AÇIŞLARI: 1 Trefl ve 1 Karo açışları için 3+ şıkkını işaretleyiniz. Ortağın minör açılışını sıçrayarak yükseltmenizin “forsing” mi yoksa “limit” mi olduğunu belirtiniz. “1NT / 1 Trefl” kısmında ortağınızın 1 Trefl açılışlarına hangi puan aralığında 1NT ile cevap verdiğinizi açıklayınız (genelde 6−9 veya 10 puan).

D. 2 SİNEK, 2 KARO, 2 KÖR, 2 PİK AÇILIŞLARI: Eğer 2 açışlarınız kuvvetli ise her deklarenin altında “kuvvetli” kutusunu işaretleyiniz. Eğer zayıf 2 açışlarını tercih ediyorsanız, her renk için açış puan aralığınızı belirtiniz.

E. DİĞER KONVANSİYON ANLAŞMALARI:Ortağınızla aranızda standart konvansiyon kartında gösterilmeyen özel anlaşmalar varsa bu kısımda her birini kısaca tarif ediniz.

F.  DİREKT 1NT OVERCALL: 1NT overcall’larınızın puan aralığını belirtiniz (15−17 veya 16−18)

G. BASİT OVERCALL:Herhangi bir renkte yapacağınız overcall’ların puan aralığını belirtiniz (genelde 8−16 puan).

H.  SIÇRAMALI OVERCALL:Eğer rakip açışından sonra zayıf elle sıçramalı overcall yapıyorsanız, bu bölümde “zayıf” şıkkını işaretleyin.

I.  PRE-EMPTİF AÇIŞLAR: Bu kısımda bir çok oyuncu “hafif” şıkkını işaretler. Siz genel olarak 10−11 puandan aşağıda 3 seviyesinde açışlar yapmıyorsanız, “sağlam” şıkkını işaretleyin.

J. DİREKT CUE-BID: Bu şık rakibin oyun açtığı renkte bir seviye yükselerek (rakip 1 Kör, siz 2 Kör) verdiğiniz deklarenin anlamını açıklar. Eğer bu eliniz kuvvetli demek ise, “Kuvvetli TAKE-OUT” şıkkının karşısında “Majör” ve “Minör” kutularını işaretleyin.

L.  OYUNDA KART SEÇİMİ:Verilen her örnek için oynamayı seçeceğiniz kartı daire içine alınız (koyu harfle gösterilen kart standart seçimi gösterir; sizin seçiminiz de aynısı ise, hiç bir şey işaretlemeyiniz). En altta “4. en iyi kart” şıkkını işaretleyerek, uzun renkten açılacağınız kartı belirtiniz.
 Ferudun Cangurus- ankerium

Nafiz Zorlu

$
0
0
                                                                                                        deviantart

Kaplanın sırtında hüküm sürenler,
bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar.
Uğur Mumcu
***
ERİMEK
Erimek belirsizce her şeyde,
Karışmak sulara yıldızlara,
Sinmek kokusuna mor menekşenin,
Yanmak damar damar, nefes nefes,
Yaşamak tükene tükene.. 
Bedri Rahmi Eyuboğlu

***

NAFİZ ZORLU
“Farklı Yollardan Doğruya Ulaşmayı Briçten Öğrendim”
Nafiz Zorlu, bugün Mazhar Zorlu Holding’in yönetiminden çekilmiş olsa da holdingi yıllarca ağabeyi Kemal Zorlu ile beraber başarıyla büyütüp, şirketlerini en üst noktalara taşıdı. Ayrıca Altay Spor Kulübü’ne yıllarca başkanlık yaptı. Bugün İzmir’in en güzel otellerinden Ege Palas’ı yönetiyor. Nafiz Zorlu’nun en önemli özelliği ise Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi briç oyuncularından biri olması. Hayatını adadığı briçle 19 yaşında Boğaziçi Üniversitesi’nde tanışan Zorlu, gerçek bir şampiyon. Zorlu, “Briçte mutlak doğruya ulaşmanın farklı yolları var. Çok farklı değişkenler var. Dolayısıyla hayatla briçi çok bağdaştırıyorum” diyor ve ekliyor: “İşte bu yüzden hayatın ta kendisi…”
*
1979 ile 2004 yılları arasında tam 25 yıl boyunca briçte Türkiye’yi milli takımda temsil etti. Briçin “spor” olarak kabul edilmesinde en büyük emek yine ona ait. Türkiye Briç Federasyonu’nun da hem kurucu başkanlığını hem yıllarca başkanlığını yürüttü. Türkiye şampiyonluklarının sayısını hatırlamıyor. Dünya ve Avrupa şampiyonalarına ise tam 13 kez katılarak rekor kırmış.
*
Bu rekorları birlikte kırdığı “briç eşi” olan Salvador Assael ile Türkiye'nin dünya klasmanındaki yerini 2000’li yıllarda 30’unculuktan 12’nciliğe çıkarmış. Ancak 2004 yılında briçin en rekabetçi kategorisi olan “açık seri”de Zorlu ve Assael’in başarısına rağmen takım halinde bir türlü gelmeyen başarı, Zorlu’nun briç heyecanını bir süre yitirmesine neden olmuş. Aradan geçen 6 yıldan sonra İstanbul’da Hoşgörü Briç Kulübü’nde bir araya geldiğimiz Nafiz Zorlu, yeni bir Türkiye şampiyonluğunu kutluyordu.
*
Son 2 yılda Türkiye’nin dünyada ve Avrupa’da elde ettiği başarılar onu yeniden umutlandırmış. Milli takıma dönmeyi düşünmeye başlamış. Henüz kararını vermemiş olsa da Nafiz Zorlu, briçin en rekabetçi kategorisi açık seride Türkiye’nin şampiyonluğa ulaşması için sahalara dönebilir.
İşte Nafiz Zorlu’nun briç serüveni…
Boğaziçi’nde Başladım
Briçle 19 yaşımda tanıştım. 1972’de Boğaziçi Üniversitesi hazırlık sınıfına başladım. O yıl Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşüm yılıydı. Okulda sadece 870 kişiydik. Bir kantinimiz vardı ve orada pek çok kişinin briç oynadığını gördüm. Kart oyunlarına aşinalığım vardı ve bunu bilmediğimi fark ettim. Sonra İzmir’deki arkadaşlarımın da briçe başladığını öğrendim ve briçe böylece merak saldım. Kısa zamanda da öğrendim. İlk 2 yılımı üniversitenin içinde geçirdim. Briç öğrenmek için o dönemde biz çok şanslıydık. Boğaziçi Üniversitesi’nin ciddi şekilde bir briç kulübü vardı. Üstelik müsabakalar yapılıyordu. Sonra dışarıdaki briç turnuvalarına giden arkadaşlarım sayesinde de yarışma briçiyle tanışmış oldum. 1975 yılından beri büyük turnuvalara gidiyorum.
Milli Takımda 25 Yıl
Öğrendikten sonra briçte hızlı bir ilerleme elde ettim. İlk şampiyonluğumu 1976’da yaşadım. Gerek eşli oynanan ikili kategoride gerek 6’şar kişiden oluşan takımlar halindeki müsabakalarda Türkiye şampiyonu olmaya başladım. 1979 yılında ilk defa milli takıma seçildim. 2004’e kadar da toplam 13 kez Avrupa ve dünya şampiyonalarında Türkiye için oynadım. Ben ve ortağım takımımızın önde gelen çifti konumundaydık ve son 5-6 şampiyonada takımı üst seviyelere taşıyacak kadar önemli dereceler elde etmiştik. Fakat takım olarak sınırı aşamadık. Hep yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik. Dünya Şampiyonası’nda çeyrek finale kaldık, çeyrek finali geçemedik.
Avrupa Şampiyonası’nda ilk 6 dünya şampiyonası için oynuyordu ama biz 7’nci olduk. Bu eşikleri takım halinde geçemeyince 2004’te heyecanımı yitirdim. 1979’dan 2004’e 25 yıl boyunca briçe ciddi bir mesai verdim. Kendimce bu kadar vakit ayırıp pek çok fedakarlık yapınca bir hedefe ulaşmak gerektiğini düşünüyordum. Buna ulaşamayacaksam neden uğraşıyorum diye düşündüm. Türkiye’nin briç potansiyelini daha ileriye taşıyamamamız nedeniyle 2004’te milli takımdan ayrıldım.
Açık Seride Başarı Zamanı
Bugün yeniden milli takıma dönmeyi değerlendiriyorum. Çünkü, Türkiye briçte oldukça başarılı hale geldi. Bunu takım sonuçlarına yüzde 100 yansıtamadı ama bazı kategorilerde önemli sonuçlar elde etti. Briç bayanlar, 60 yaş ve üzeri, gençler ve açık seri kategorilerinde oynanıyor. Açık seri cinsiyet, yaş ayrımı olmaksızın oluşturulan bir grup. Ben açık seride oynuyordum.
Türkiye 2008’de 60 yaş ve üzeri kategorisinde Avrupa 1’incisi oldu. Bu, çok önemli bir başarı. Geçen yıl bireysel olarak da bazı oyuncularımız Avrupa Şampiyonu oldu. Dünya gençler şampiyonasında çeşitli kategorilerde 3 gencimiz dünya şampiyonu oldu. Ama bu işin en rekabetçi en önemli kısmı olan açık seride Türkiye hala madalyaya ulaşamadı. Şimdi açık seride de başarı zamanı…
Ortaklık Oyunu
Briç tamamen bir ortaklık oyunu… Dolayısıyla bireysel başarı söz konusu değil. Çünkü, siz bir karar alırken, ortağınıza kendi aklınızı, kendi bilgilerinizi ulaştırıyorsunuz ve buna göre ortak bir karar veriyorsunuz. O nedenle ortak düşünme ve müşterek çalışmayı öğretiyor. “Ben düşündüm, ben yaptımla” olmuyor. Karşı tarafın sizin mesajlarınızı algılayabilmesi için de akıl yürütmeniz gerekiyor.
Ortağınızın nasıl düşündüğünü de algılamak zorundasınız. İkincisi briç için bilgi çok önemli. Briçin lisanını ortakların her ikisinin de iyi bilmesi, doğru kelimeleri doğru zamanda kullanmaları gerekiyor. Tabii bu da çalışma gerektiriyor.
Bilimsel çalışma briçin lisanını en iyi şekilde anlamaya yarıyor. Bundan sonra da yorum aşaması geliyor. Elde ettiğiniz bilgileri yorumluyorsunuz. Briçte mutlak doğruya ulaşmanın farklı yolları var. Çok farklı değişkenler var. Dolayısıyla hayatla briçi çok bağdaştırıyorum.
Hayatın ta Kendisi…
Hayat da böyle… Yani zamanına göre, size göre doğru olan başka bir yerde çok büyük bir yanlış olabiliyor. Siz o an için bir rekabet içine giriyorsunuz. Bu rekabet içinde rakibiniz sizden en yüksek skoru almaya çalışıyor. Dolayısıyla bir çekişme içindesiniz. Bu bilgi akışında gizli hiçbir şey yok. Briçin temel kuralı oyun esnasında yapılan konuşmaları rakiplerin de duyması ve buna göre kendi değerlendirmelerini yapmaları…
Briç ayrıca çok hızlı karar vermeyi gerektiriyor. Elde ettiğiniz bilgileri bir süzgece tabi tutuyorsunuz bir sentez yapıyorsunuz. Analitik düşünmeyi de gerektiriyor. Kararı ortağınıza da bırakabilirsiniz siz de alabilirsiniz. İş yaşamı da böyle değil mi? Daha bilgili veya elinde daha çok bilgi olduğuna inandığınız ortağınıza sizdeki bilgileri aktarıp kararı onun vermesini istiyorsunuz. Hangi elde kararı ortağa bırakmak, hangi elde inisiyatif alıp kendinizin konuşması daha doğru? Buna karar vermek bile büyük ustalık istiyor.
Anlık Heyecana Yer Yok
Briçin ucunda mutlaka matematik var. Ama matematik briçin çok önemli bir kısmı değil. Kartlar açıldığı zaman yüzdesel olarak ihtimalleri hesaplıyorsunuz. Prensip olarak uzun vadede kazanacağınız ihtimali seçmeniz gerekiyor. Briç zeka işi değil ama zekası olmayanların, zekası düşüklerin işi de değil.
Briçte gelişmeye müsait milyarlarca ihtimal var. Arayış hiç bitmez. İkincisi psikolojik bir oyun. Kişinin anlık karar verebilme ve o andaki ruh halini, duygularını kontrol edebilme yeteneklerinin gelişmiş olması gerekiyor. Yoksa anlık heyecanlarla çok yanlış kararlar verilebiliyor. Bazı briç oyuncularının en büyük problemi de bu. İyi bir briç oyuncusunun mutlaka sakin bir ruh haline ve duygularını bastırabilme yeteneğine sahip olması gerekiyor. Akıl ve mantık neyi gerektiriyorsa o şekilde davranmak gerekiyor.
24 Yıl Aynı Partnerle
24 yıldır aynı partnerle oynuyorum. Partnerim Salvador Assael ile dünyadaki en büyük başarımız 5-6 şampiyona üst üste o şampiyonanın en iyi derecesini yapan ilk 5 çift arasında yer almamızdı. Bunu bir kereye mahsus yapsak farklı olabilir ama 5-6 şampiyona üst üste bu kategoride yer almak çok önemli bir başarıydı. Ve 2002 yılında ABD’deki büyük bir turnuvada da şampiyon olduk. O da çok önemliydi. Asgari 7 Türkiye 2’li birinciliği, 8-9 tane Türkiye takım birinciliği gibi sayısız Türkiye şampiyonluğum var. Geçtiğimiz günlerde karışık kategoride birinci olduk.
Salvador Assael, ben milli takımı bıraktıktan sonra 2004’ten itibaren başkasıyla da oynadı. Yeni dönemde briçe devam edip etmeme milli takıma dönme kararını henüz vermedim.
Briç ilerleyen yaşlarda ve emeklilik döneminde de muazzam bir oyun. Bir kere sizi koruyucu bir özelliği var. Briç oynayan Alzheimer olmaz. Ayrıca yaşamınızı bedensel olarak çok rahatsız olmadan ama sosyal olarak insanlarla bir arada zevk alarak geçirebilirsiniz.
Asillerin Oyunu mu?
Ben briçe başladığımda çok az insan oynuyordu. Geçmişte briçin İngiliz aristokrasisinin oynadığı bir oyun gibi bir imajı vardı. Bugün böyle bir durum yok. Sosyal anlamda briç çok fazla oynanıyor. Ama bir briç turnuvasına gidebilmek için belli imkanlar da gerekiyor. Ama iyi oynayan gençlerin turnuva masraflarına imkanları olanlar katkı yapabiliyor. Briç Türkiye’nin her yerinde oynanıyor, her yerde briç kulüpleri var.
Briçin zor tarafı tek başına öğrenilemiyor olması.
2 kızım var. 19 yaşındaki küçük kızımdan briç konusunda çok ümitliyim. Briçe çok düşkün olan insan prensipte oyun sever. Hiç oyun sevmeden briç sevilmez. Briçin tek kötü yanı oturarak masa başında oynanıyor olması. Bu hareketli iş yaşamı içinde zaman istiyor. Düşünce sistematiği açısından briçin çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
İş Dünyası Briç Oynuyor
En ünlü briç oyuncuları arasında Erdal İnönü, Orhan Pamuk’un babası IBM eski genel müdürlerinden rahmetli Gündüz Pamuk da var. Toprak Holding’in eski genel koordinatörü Ergun Korkut geçenlerde 60 yaş ve üzeri turnuvasında Avrupa şampiyonu oldu. İyi briç öğrenmek 3-4 yıl alabilir ve geliştirme de bitmez. Ergun Ağabey’in pozisyonunu düşünün. O iyi briç bilerek hayatının büyük kısmını çok mutlu olarak geçirebiliyor. Büyük turnuvalara gidebiliyor, buralarda Türkiye’yi temsil edebiliyor. Muhtemelen dolu ve çok daha iyi yaşıyor.
Briçi çok iyi oynamak, büyük tecrübeler edinmek için çok zaman ayırmak gerekebilir. Bu da vaktin yetmediği iş hayatında zor olabilir. Ancak bir işadamı iyi seviyede briç öğrenirse, bunu geliştirmeyi ileri yaşlarına saklarsa bundan büyük mutluluk duyabilir. Bir anlamda tatmin de bulabilir.
Briç, İş Yaşamında Risk Hesabını Geliştiriyor
Uyum Şart
Bricin en önemli hususu ortakla uyum ve iyi anlaşma. Oyunda yöntemlerin geliştirilmesi, bunların süratle değerlendirilmesi ve üstelik bunu iki kişinin birlikte yapması gerekiyor. Bu oyunun her aşamasında geçerli. En doğruya giderken eşiniz size katkıda bulunuyor. Hatta size öyle bir kart veriyor ki sizi ikaz edebiliyor. Briçte inatlaşma, partnere aykırı davranma söz konusu bile olamaz. Eşe saygı göstermek zorundasınız.
Risk Tayini
Oyuncu ilk aşamada riski tayin eder. Bunu da prensip itibariyle matematik gerçeklere dayandırmaya çalışır. Bugün iş hayatında karar alan insanların durumu da bu değil mi? Yani ellerinde veriler, geçmiş deneyimleri, hisleri ve içgüdüleri var. Bunlara dayanarak iş yaşamında da en az riski getirecek en sağlam kararları almaya çalışıyorlar. İşte iyi bir briç oyuncusu da tamamen aynı şekilde davranır. Elindeki veriler yeterli gelmediği noktada da işe gerekirse duygularını ve deneyimlerini katabilir.
Doğru Karar Alma
Dolayısıyla doğru karar alma stratejisi bakımından briç çok iyi bir oyun. Örneğin bir yatırım kararı alacaksınız gelecekteki şartların analizini yapıyorsunuz. Elinizde veriler var. O verileri baz alıyorsunuz ve doğru kararı vermeye çalışıyorsunuz. Bazen elinizdeki veriler karar almanızı zorlaştırabiliyor. Yine de o kararı vermek zorundasınız. Mantıklı bir briç oyuncusunun elinde her zaman bir veri vardır ve o verileri matematik gerçekleri hiçbir zaman göz ardı etmeden değerlendirir.
Özlem Aydın Ayvacı, capital.com

Gulaş (Goulash)

$
0
0
                                                                                                    flickr

Tarih göstermiştir ki
insan eğer boyun eğmezse,
kararlılığı kırılmazsa,
sonunda hemen her zaman, her sistemden güçlü çıkar.
Zor dönemlerde ihtiyacımız  olan sadece cesarettir.
Soner Yalçın, Samizdat
**
DONMUŞ DALLARDA ÇİÇEK
İyidir beraber olmamız
Yaklaşmış, değişik.
Duyulur çevrenin gürültüsünde
Issız
Bizde bir şey eksik.

Belki de bir şey fazla, yıllarca bilmedik
Çökmüş birdenbire ağır;
Bir kırık gülüşte
Yitik
Ümitsiz hatırlanır.

Bulmak gibi tıpkı
Karlar altında kayıp uzanırken ova
Yolu kendiliğinden.
Donmuş dallar esen ılık rüzgâra
Çiçek açar çekingen.

Aldanarak, unutmuş
Senin yolun ayrı, benimki ayrı
Az sonra ikimiz de yalnız.
Kısa bir zaman için, saat beş suları
İyidir beraber olmamız...
Behçet Necatigil
**
GULAŞ  (Goulash) Brici
Çok dağılımsal ellerle oynanan (tek renkten 8/10 veya 2 renkten toplam 11/12 adet kartın bulunduğu el), Gulaş Brici olarak bilinen bir oyun. Rober Briç gibi eğlence amacıyla oynanmaktadır.
*
Gulaş Bricinde el bitiminde kartlar tamamen karıştırılmaz. Oyun bitince her oyuncu elindeki kartları renklerine göre gruplar ve eller destede karıştırılmadan bir araya getirilir. Dağıtan oyuncu, desteyi bir ya da iki defa kestirdikten sonra, kartları birer birer değil 5-5-3 ya da 5-4-5 gibi paketler halinde dağıtır.
Bazı Rober briç oyuncuları da, bir önceki elde oyun açılmayıp 4 oyuncu da pas geçince, kartları Gulaş olarak dağıtırlar. Amaç, çok dağılımsal özelliği olan çılgın eller elde etmek ve böylece konuşmalara ve oyuna canlılık getirmektir.
“emin yaykın. sorularda briç”

Briç Oyuncusuna Tavsiyeler

$
0
0

Birisi karşında akıllıyı mı oynuyor.
Sen aptalı oyna.
Sonra gerçek aptalı keyifle seyret.
Charlie Chaplin
**
İÇERDE
Pencere, en iyisi pencere;
Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa;
Dört duvarı göreceğine.
Orhan Veli Kanık
**
BRİÇ OYUNCUSUNA TAVSİYELER 
Aşağıdaki bilgiler kural niteliğinde olmamakla birlikte, uzun seneler boyunca elde edilen tecrübelere dayanılarak derlenmiş yararlı bilgileri içermektedir. Bu tavsiyelerin deklerana, savunma oyuncularına ve bilhassa yarışmada yararlı olacağına inanmaktayız.

1. Kozlu oyunda ilk iş olarak kayıplarınızın neler olduğunu belirleyin.
2. Kaç ele ihtiyacınız olduğunu ve bunları size kazandıracak renginizin hangisi olduğunu ilk aşamada belirleyin ve oyun plânınızı buna göre yapın.
3. İlk elde rakibin ortağının verdiği sinyale dikkat edin. Bu sinyal, size o rengin dağılışı yanında onör kâğıtların yeri hakkında da önemli ipuçları verecektir.
4. Eşit olarak dağıldığı tahmin olunan veya bilinen kısa renklerde empas yapmamanın yollarını her zaman araştırın. Empastan önce kullanılabilecek başka seçeneklerin de olduğu ellerde empas yapmakta acele etmeyin. Oyun içerisinde çıkan kartlar ve verilen sinyaller, onörlerden birinin yerini öğrenmek, diğer onörlerin yerini belirlemek konusunda size yardımcı olacaktır.
5. Kozlu oyunda size oyunu kazandıracak olan, iki yan rengin Ruasına empas yapmayı düşünürken, varsa, ilk önce tekli renge atak yapın ve Ruayı çakarak düşürmeyi plânlayın. bunda başarılı olamazsanız, diğer renkte empas yapabilirsiniz. Her iki renkte de tekli (singleton) kâğıt yoksa uzun olan rengin As'ını çekin ve devam edin, eğer Rua düşmezse diğer renkte empas araştırın.
6. Uzun bir yan rengi olmayan ellerde, genellikle avantajı rakiplere verecek bir kağıt çıkmak (strip) veya çatala düşmek (end play - thrown in) durumlarıyla karşılaşmaktan kaçının. Örneğin sizde Rua ve Vale kalmış iken, rakipte As ve Dam kalmış olması ve sizin rakibe doğru oynamak zorunda kalmış olmanız gibi.
7. Pas geçmiş bir rakipte 8 ya da 9 puan çıkarsa, puan dağılımını yeniden hesaplayın.
8. Pas geçmiş olan bir oyuncu, sonradan kuvvetli 5-6 kartlı ve büyük onörleri olan bir renkle artırmaya katılırsa, bu oyuncunun elinde yan renklerden As ya da Rua olamayacağı kesindir. Bunu unutmayın!
9. Rakibin atak yaptığı renkteki alıcı kâğıdı kullanmayarak eli almamaya Bağışlama (hold-up play) adı verilir. Bağışlama rakiplerin (bilhassa kozsuz oyunda) birbirlerine dönüşünü engellemek (iletişimi koparmak) için çok yararlı bir tekniktir. Ancak rakiplerden birinde oynanan renkten kâğıt kalmadığında, daha fazla bağışlamaya gerek yoktur ve el hemen alınmalıdır.
10. Oyundaki kâğıtların dağılımını hesaplamak için rakiplerin yapmış olduğu konuşmalardan ve kullanmış oldukları sinyallerden yararlanın. Rakiplerden biri Durdurucu (preemptive) bir konuşma yaptıysa, bu hesaplama daha da kolay olacaktır.
11.Öncelikle, sadece kesin olarak hesaplayabileceğiniz renkleri oynayın. Şüpheli olduğunuz kritik bir renk varsa, bu kritik rengi oynamayı (ve de empas yapmayı) sonraya bırakın ve böylece o renk hakkında daha fazla bilgi elde etme şansınızı artırın. Zamanınızı iyi kullanın.
12. Elde ve Yer‟de kısa renkler varsa, her zaman El-Çaka-Yer-Çaka (cross-ruff) oyunu kurmayı plânlayın. El-çaka-yer-çaka oyununa başlamazdan önce, yan renklerden alıcı olan kâğıtlarınızı çekerek sağlam ellerinizi alın.
13. Kozsuz oyunda ilk iş olarak kazanacağınız elleri belirleyin ve sayın. Sorun yaratacak gibi görünüyorlarsa, Yer-El ilişkisini sağlayacak olan geçiş kartlarınızı (antre-entry) iyi kullanın.
14. Öncelikle ihalenizi çıkarmayı hedefleyin, oyunu fazla çıkarmayı sonraya bırakın ve de sükse yapmayı hiç düşünmeyin.
15. Kendi elinizle Yer‟deki (dummy) kâğıtları müştereken tek bir el gibi değerlendirmeyi öğrenin. Sadece tek bir renge konsantre olmamaya çalışın.
16. Kozsuz oyunda rakip Damı açtıysa ve sizde o rengin As‟ı ve Ruası varsa, Ruayı saklayarak, rakibin Damını Asla kazanmak çok doğru bir hareket olacaktır. Zira rakip Ruanın kimde olduğu hakkında belirsizlik ve şüphe içerisinde kalacaktır. Tehlike yaratacak bir renk veya ele (rakibe) çok dikkat edin, eli o rakibe kaptırmamaya gayret edin.
17. Kritik bir renk olduğunda, rakibi bu renkten çatala getirmek için (end play - throw in) aynı uzunluktaki diğer bir rengi kullanın. Çatal işine girişmeden önce, elde ve Yer‟de en az birer koz kalacak şekilde, kozları ve rakibin diğer çıkış (exit) kartlarını çekerek alın (eliminate).
18. Kozları çekerken, Yer‟de (dummy) çalışan uzun bir renk var, ancak başkaca bir yere geçiş kâğıdı yoksa, bu rengi kullanabilmek için en son kozla Yer‟de kalmayı plânlayın. Benzer şekilde Yer‟de veya elde sağlam kalmış elleri alabilmek için gerekirse sağlam bir kâğıda çakmayı dahi düşünmelisiniz.
19. Rakiplerin kazanması kesin olan (loser) bir kâğıdı oynarken, elden veya Yer‟den dışarı verilmesi kesin diğer bir kâğıdı boşaltarak (loser on loser play) aynı elde bir yerine iki kayıp kâğıttan kurtulmanın yollarını araştırın ve bu ihtimal varsa mutlaka kullanın.
20. Sadece tek bir renkten kayıp kartlarınız) varsa rakiplerin ellerindeki çıkış kartlarını temizleyin ve böylece rakiplerinizi çaka bir renk oynamaya zorlayarak kayıp olan rengi bu çakaya boşaltmayı (discard) plânlayın. Tabii ki bu durumu gerçekleştirebilmek için Yer‟de ve elde yeterince koz olmasından emin olmalısınız.
21. Deklaran olarak, elinizde olduğu bilinen kâğıtları, size el kaybettirmeyecekse, süratle oynayın ve böylece rakiplerin çıkış kartlarını ellerinden almış olun.
22. Büyük bir koz çakmanın mahzuru olmayan durumlarda, asla küçük bir kozla çakmayın.
23. Empas yapmadan büyük bir onörü kullanarak oyunu çıkarabiliyorsanız, öyle yapın, empas yaparak oyunu tehlikeye atmayın.
**
Deklaran siz iseniz
1. İlk eli çok hızlı oynamayın. Rakip ilk kartı açtığında kendinizi durmaya ve düşünmeye zorlayın. İlk açılış kartına dikkatinizi yoğunlaştırın. Böylece ileride onu hatırlamanız kolaylaşacaktır. İlk açılan kartın bu kartı çıkanın elindeki rengin kuvveti ve uzunluğu hakkında ne anlama geldiği hakkındaki kararınızı verin.
2. Artırmaları zihninizden tekrar gözden geçirin. Rakiplerden biri bir konuşma yaptı ise, bu rakibin genel puan durumunu ve konuştuğu rengin uzunluğunun ne olacağını değerlendirin.
3.  Kozlu oyunların çoğunluğunda genel plânınız aşağıdaki gibi olmalıdır:
a. Kayıplarınızı sayın. Hangi kayıplardan nasıl kurtulabileceğinize veya hangilerinin sağlam ellere dönüşebileceğine (çakarak, empas yaparak veya diğer bir sağlam ele boşaltarak) karar verin.
b. Yaptığınız plân, bir-iki kayıp kartınıza kozların kısa olduğu elden (genellikle Yer‟den) çakmanızı gerektiriyor ise, kozları çekmeye girişmeden bu plânınızı gerçekleştirin. Bunu yaparken size zararı olmayan bir veya iki kayıp eli dahi rakiplere verebilirsiniz.
c. Sonra kozlarınızı çekin, kozları çekerken rakiplerin uymasına dikkat edin ve çıkan kozları sayın. Koz kontrolunu kaybetmemeye büyük özen gösterin.
d.  En uzun yan renginize atak edin. En son olarak kısa yan renk renklerinizdeki onörlerinizi çekin. Kısa bir renginizi oynayarak, zayıflığınızı işin başında açığa vurmayın.
4.  Kozsuz oyunlarının çoğunluğunda genel plânınız aşağıdaki gibi olmalıdır:
a. Kesin alıcı kartlarınızı sayın. İhaleyi gerçekleştirmek için yeterince el sayamıyorsanız, size ilave elleri kazandıracak en iyi rengin hangisi olduğuna karar verin ve o rengi öncelikle sağlayın.
b.  Öncelikle size eller kazandıracak renge atak edin (bu genelde sizin en uzun yan renginiz olacaktır) Kayıp ellerinizi işin başında vererek kurtulmaya çalışın.
c.  Bir defasında bir renkle uğraşın. Bir rengi sağlayıncaya kadar bu renkten oynamaya devam edin. Bunu yaparken savunanların verdiği kartları sayın ve sonra bu renkten sağlanan elleri çekin. Başka bir renge döndüğünüzde tekrar saymaya başlayın.
d.  En son olarak da kısa yan renklerinizdeki onörlerinizi çekin.
**
Savunmadaysanız
1. Bitişik onörleri olan (QJTx, KQxx, gibi) renklerden açılın. Desteklenmeyen (Ax, Axx, Axxx, gibi) As‟ları çıkmayın. Asların görevi onör ezmektir, 2-li 3-lü toplamak değildir.
2. Ne açılacağınıza karar veremiyorsanız en uzun renginizin dördüncü büyük kartını açılın. Kozsuz oyununda en uzun rengi açmak standarttır ve Kozlu oyunda da en emin açılıştır.
3. Çakaya açılmayın. Çakaya açılmak %95 Deklerana yardım anlamındadır.
4. Oynarken çıkan puanları ve kartları sayın. Konuşmalardan elde ettiğiniz ipuçlarını kullanın ve böyle yaparak ortağınızın ve Deklaran'ın elinin ne olabileceğinin resmini zihninizde canlandırın.
5. İleri görüşlü olun ve oyun kritikleşirse ne oynamanız gerektiğini önceden düşünün. Deklaran'ın Yer‟den eline doğru bir kart oynuyor olması, birçok durumda Deklaran'ın elinin nasıl olduğu hakkında size bilgi verecektir.
6. Sinyaller kullanarak ortağınıza eliniz hakkında bilgi verin. İstenen karta uyarken ya da başka renkten bir kart boşlarken, anlaşmanıza uygun sinyaller vermeye özen gösterin.
**
Konuşma (Deklare) Yaparken
1. Bir minör fiti bulmuş dahi olsanız, her zaman Majör fiti araştırın. Elinizde 4 kartlı bir majör renginiz varsa bunu birinci seviyede gösterebilirseniz, bu majör‟ü konuşun.
2. Minör kontratları yerine 3 NT oynamayı yeğleyin.
3. Rakiplerin renginde uzunluğunuz varsa ve yapacağınız konuşmadan emin değilseniz pas geçin. Çok uzun düşünerek probleminizi ve elinizi açığa vurmayın
4. Basit deklareler yapın. Ortağınızın majör‟ünde fitiniz varsa, her zaman bu majör‟ü artırın. Ortağınızın renginde fit bulduğunuz durumlarda konuşmaları uzatın (yan renkler veya kuvvet gösterin). Gerekli olan sekiz adetten bir ya da iki fazla koz fiti bulduğunuzda, yarışmalı bir artırmada üç seviyesine çıkmaktan çekinmeyin.
5. Ortağınız size aksini söylemedikçe ortağınızın daima minimum kuvvette olduğunu varsayın. (Ortak oyunu açtı ise 12-14 Puan, ortak Cevapçı ise 5-7 Puan minimumdur).
6. Eliniz minimumsa; bir fit buluncaya kadar en düşük seviyede konuşun. Minimum elle aşağıdaki durumlar haricinde seviye yükseltmeyin:
a.  Ortağın rengini artırıyorsanız.
b.  Kendi uzun renginizi (6+) tekrarlıyorsanız.
c.  Kendi ilk renginizden daha ucuz ikinci bir renk gösteriyorsanız.
7. Elinizdeki puan durumunu en iyi şekilde gösterdiğinizden emin olun. Karşılıklı toplam (25)/26 puanınız varsa majörünüzde veya Kozsuz‟da sıçrayın (natürel). Ortağın pas geçmesine ve rakiplerin araya girmesine fırsat tanımayın.
8. Davet edici bir eliniz varsa (Oyunu Açan için 16-18(19) P., Cevapçı için 10-11(12) P.) ve ortağınızla müştereken 25+ puanının olabileceğini düşünüyorsanız, gerekenden bir fazla seviyede konuşma yapın. Bu genellikle oyunu 2NT veya 3 NT‟ya götürmek istediğiniz anlamını taşır.
9. Minimum bir eliniz varsa kendinizi sınırlayıcı en düşük seviyede konuşun.

Kendi Başınızayken
Briç yeteneğinizi geliştirmek için, oyun masasının dışında alıştırmalar ve çalışmalar yapmak konusunda kendinize söz verin.
**
 “Briç temelde sosyal bir oyundur, ancak üzülerek söylemek gerekir ki, briç önemli miktarda anti sosyal kişileri de cezbeder. Alan Truscott
“sorularda briç. emin yaykın”

Becker Konvansiyonu

$
0
0
                                                                                                                         flickr
AMERİKALI OLMAK NE DEMEKTİR?
- Bir Amerikalı olmak ne demektir?
- Amerikalı olmak, dünyanı neresine gidersen git kendi türkünü duymak demektir.
Bir bakarsın çekik gözlü bir Japon ya da palabıyık Türk ya da koca ağızlı bir Afrikalı,
elinde gitar senin türkünü söyler. Söylerken de bir gözü sendedir. Beğenecek misin diye merak eder, yaltaklanır. İyi taklit edip beğendirdiğinde mutlu olur. Her yerde bir Madonna ya da Michale Jackson görsen dünyanın sana ait olduğunu sanmaz mısın? Nairobi’nin ortasında ya da Kuzey Kore’de İbrahim Tatlıses’i taklit eden adamlar olduğunu düşünmek ne garip değil mi?
- Gücüme gidiyor, gücüme gidiyor, kendi türkümüzü duymak istiyorum.
Alev Akatlı- Entelektüel Paradigma (Kısaltıldı)
**
KÜLKEDİSİ
Kırmızı topuklu kıza eğilir şehzade,
Süzülür kızın yeşil gözleri, yavaşlarken müzik
Saçı parlar gümüş bir yelpazede;
Şarap gibi kayar ışığa misafirler süzülerek
*
Uzun cam saray salonunun her sarmalında;
Eğilmiş kemanlarda kapsar çıkrıklar orayı.
Pembe mumlar titreşir leylak duvarda
Yansıtarak milyon şarap şişesinin parlaklığını,
*
Ve süzülen çiftlerin hepsi fırıl fırıl bir vecitte
Katılırlar çoktan başlamış bayram cümbüşüne,
Ta ki on ikiye yakın o garip kız birdenbire
Suçlulukla durdurup, soldurup, sarılıncaya dek şehzadeye
*
Heyecanlı müzik ve kokteyl muhabbeti ortasında
Kulak verir saatin yakıcı tik taklarına.
Sylvia Plath (1932-1963, ABD) - Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
**
BECKER KONVANSİYONU

R.Jay Becker tarafından geliştirilmiştir.
1 Sanzatu açışına müdahale konvansiyonudur.
1 Sanzatu açışına 2.Oyuncunun 2 Trefl müdahalesi iki uzun minör,
2 Karo müdahalesi iki uzun majör gösterir.
5-5 dağılım için oyun açara yakın puan ile uygulanır.
5-4 için daha fazla puan gerekir.
“duralbridge”

Üç Ustadan Üç Savunma Öğüdü

$
0
0
                                                                                                                         flickr

EL DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ


Bu link ‘kaplan rubens’ el değerlendirme yöntemi.
Kutuya eli yazınca bize ayrıntılı fikir veriyor.

***
SEVDALI
Bakıyorum üstüme başıma
Geçerken vitrinlerin önünden,
Öyle bir beğeniyorum ki kendimi.
Sokakta yürüyüşüm de değişti,
Selâm verişim de,
Aşkımı anlatıyorum arkadaşıma,
Bilmem kaçıncı defa,
Sorma sevincimi,
Şarkı söylüyorum tramvay sahanlığında...
Nahit Ulvi Akgün

***
ÜÇ USTADAN ÜÇ SAVUNMA ÖĞÜDÜ

1. Eğer rakip kuvvetli konuşmuşsa onlara zaman tanıdığınız anda çok fazla löve alırlar. Öte yandan davet sekansı ile zona gelmişlerse yeterli löveleri yoktur, savunmadan bir miktar yardım beklerler. Onlara yardım etmemek için pasif savunma yapın.
Mike Lawrence
*
2. Sanzatuya tek onörlü dört parça renginizi çıkmaya istekli olmayın. Kaldı ki, iki onörlü dört parça renkler bile atak edildiklerinde uzun dönemde kazandırdıklarından daha fazlasını kaybettirirler.
Ron Klinger
*
3. Ortağınız sizin konuştuğunuz rengi atak etmedi.
Hemen aşağıdaki olasılıkları değerlendirin:
a) Ortağınızın sizin renginizde şikan.
b) Atak ettiği renk singleton, çakmak amacıyla çıktı.
c) Kendi renginde sekansı var.
d) Sizin renginizde ası var ve deklaranda rua olmasından endişe ediyor.
e) Deklareyi unuttu.
Eddie Kantar
“pamukkalebric”

Söylenmeyen Gerçekler

$
0
0
                                                                                                    flickr

"En büyük bilim dalı tıptır, çünkü bu bilim dalı insanın sağlığı ile ilgilenir.
2. büyük dal matematiktir. Çünkü her bilim dalının alt yapısı matematik bir gerçeğe dayanır.
3. büyük bilim dalı fiziktir. Çünkü fizik bir doğa bilimidir. Doğada gördüğümüz her olayın, bilimde gördüğümüz her şeyin altında bir fizik gerçek yatmaktadır. İçinde fiziğin olmadığı hiç bir bilim dalı gösteremezsiniz."
Nobel ödüllü bilim adamı Richard Feynman 1918-1988
**
DÜŞ GİBİ

Bu gece bir konuk gelecek sana
Itır kokulu gün odana indiğinde
Pencerende solgun yüzüyle belirecek
Sana bu gece bir konuk gelecek
Yorgun gülüşünü tanımasan da
sürgünde söylenmiş şarkılar gibi
Yüreğine sessiz bir yağmur düşürecek
Sana bu gece bir konuk gelecek
Günün bir ucundan ölüm giriyor
Bedenin üşüsün de yüreğin üşümesin
Özlemler uçururken coşkulu sesin
Sana bu gece bir konuk gelecek
Erinçli yazlar da gelir kavuşursun
Ev içlerinin tutkulu sessizliğine
Beyaz kuşlar gibi uykular süzülecek
Sana bu gece bir konuk gelecek
Kadınım benim acımayı bilenim
Kuşkulum tedirginim sevecenim
Üşümüş su dalgın kar acılı yel
Bu gece benimle sana gelecek.
Haydar Ergülen
**
SÖYLENMEYEN GERÇEKLER
Briçte kullanılan en önemli konvansiyonu çoğu briç meraklısı bilmez, öğretilmemiştir. Briçteki en önemli konvansiyon, anlaşması olup kullanılmayan konvansiyondur. Yani bir sanzatu açtığınızda ortak iki trefl demiyorsa dörtlü majörü yok demektir.
*
Doğru karar vermedeki en önemli mekanizma söylenenin yanı sıra söylenmeyeni de düşünmektir. Bir örnekle anlatayım, eliniz:
 ♠ KJxx ♥ Jxx ♦ AKJxx ♣ x
Bir karo açtınız ortak iki trefl dedi, iki karo dediniz ortak iki pik dedi, üç pik dediniz, ortak 3SA dedi. Ne tür bilgi gitti geldi? Ortakta zon gücü olduğu kesin ama nasıl bir el gösterdi? Ortakta pik kaç adet? Sizde dörtlü olduğunu söylediniz eğer onda da dörtlü olsaydı dört pik demez miydi? Peki üçlü pikiyle neden iki karoya iki pik dedi de iki veya üç sanzatu demedi? Demek ki ortakta bir renkten stoper yok, hangi renkten? Tabii ki kör stoperi yok, yani size zon oynayacak gücüm var ama hangi zonu oynayacağız ortak demeye çalışıyor.
*
Ortağınızın eli: ♠ AQx ♥ xx ♦ xx ♣ AQJ10xx 
Trefl ve karo empasları geçmiyor, 3 SA ve 5 minör oyunları batıyordu, olabilen tek kontrat dört pik idi. Söylenenler ile söylenmeyenleri birlikte düşünmek bunun için önemli. Ortak iki karoya iki sanzatu deseydi de zon oynayacak, söylenmeyen renklerde stoperi olan eli anlatmış olacaktı. Neden üçlü olmasına rağmen iki sanzatu yerine iki piki söylediğini yani neden iki sanzatu demediğini düşünmek doğru karar için son derece önemlidir.
*
Yüksek seviyedeki kontratlara ulaşırken de söylenmeyen deklareler son derece önemlidir. Örneğin bir pik açtınız, ortak 2SA jacoby ile dörtlü pik fiti ve 13+ puan gösterdi sizde de tek trefl, rua dörtlü karo ile 16 - 17 puan var. Şilem pike ulaşmak için tek trefliyi gösterdiniz, ortak 3 pik dedi. Şimdi beyninizde alarm zillerinin çalması gerekli, çünkü ortakta karo kontrolu yok! Sizde ise bu renk dörtlü ayrıca ortakta karo damı da yoksa iki karo vermekten kaçabilmek oldukça zor olacaktır. İşte anlatmak istediğim bu,söylenmeyen gerçekleri görebilmek kavramı briçte defanstaki doğru karar verebilmenin en önemli unsurudur. Dekleranın veya cevapçının söylemediklerini düşünmek size briçte doğru atak etmenizi ve doğru kartları oynayabilmenizi de sağlayacaktır. Defansta da doğru atak edebilmek batırabilmenin en önemli kararıdır.
05 Temmuz 2009 Faik Falay
Viewing all 588 articles
Browse latest View live